“İnsanlara akıl vermeyi bırakın, akıllı olanların ihtiyacı yoktur, aklı olmayanlar da zaten sizin ne dediğinizi anlamaz.” Bu sözü içselleştirdiğimiz andan itibaren ne bir tartışma ne bir mü..
Şimdi saatleri geri almanın, dünü geri getirmenin bir anlamı yok sanırım. Bunu düşünmek bile abes. Düşünmeden edemeyeceğim, söylemeden de edemeyeceğim, dersin ya, söyle ve düşün! Ya da düşü..
Kasım ne de hoş duruyor öyle rengârenk renk cümbüşüyle, tam gidilesidir mevsim, tam da… Bırakıp geriye her şeyi. Yağmurlar soyunup ayazlar giyerek. Kar, kış, kıyamet, tufan geride kalan. Önce..
Farklı ve güzel bir söz söylemeye gör, duyulmamış bir hikâye düşmesin dilinden, hayran bırakırsın etrafındaki herkesi. Kafiyeli şiirlerin olsun, kalbe ve ruha hitap eden, kulağı da unutmada..
Bir kaşık suda boğmak istediğim gerçeklerinle yüzleş Varsa cesaretin! dedim kendime Boğuluyorum Gelmeyin üstüme Üstüm başım perişan Gerçeklerim de öyle Dağınık sanki tüm..
Biz yoktuk, ne de olsa, olmayacaktık, hayatı çepeçevre saran bencilliğimizden ve varlığımızı gözümüze soktuğumuzdan mıdır nedir, yoktuk biz. Öyle derinlemesine ve tepetaklak bir hayat bizi ..
Öyle derinden sarsılıyormuş gibi yapmana gerek yok, ellerin titremiyorsa sarsılmıyorsundur. Öyle acı çeker gibi ah edip vah etmene de gerek yok, acı çeken insan ölür! Hayır, yani dünyasının değişti..
Yaptığınız işin, etkinliğinizin, gücünüzün niteliğini veya boyutunu ölçmek istiyorsanız, kapalı kapılar ardında sizin için ne konuşulduğunu öğrenmeye çalışın. Sakın ha, size muhalif olanlar..
Ülkemizde her konuda gelişme ve ilerleme sağlanırken, eğitimde bir türlü ilerleme sağlanamamasının sebepleri ne olabilir? Teknolojinin tüm imkânlarına sahip olduğumuz halde, okulların fiziki..
Valizini toplarsın, kendini toplarsın, düşersin yollara… Yollar senin sanırsın, gittiğin yerler de öyle! Biriktirdiğin ne varsa, ne kadar acı, ne kadar yaşanmışlık ve ne kadar yaşam..