yerim yoktu senin kayalık sularında, demirleyemedim... yerim yoktu senin gökyüzünde, uçamadım... senin depremlerinle çöktüm yeryüzünde, yerim yoktu... ..
Bu nasıl bir sestir ki, bir anda uzun, ıssız bir asfaltta; bağırırarak koşarken bulduruyor bedenimi! Bir an toprak altında, bir an gökyüzünde... Bu nasıl bir sestir ki, şarkıyı söyleyen sen olmadığ..
Mavi mi bunun rengi? Hayır, turuncu... Belki de beyaz mı? Kırmızı diye hatırlıyorum aslında. Neydi bunun rengi? Sarı mı dedin? Mor gördüğün zamanlar da oldu ama. Ben kırmızı diyorum ama..
Dalgalarım kabarsa senin gülümsemelerine doğru... Gülümsemelerin yansısa gece, yakomoz olup kıyılarıma vursa. Balıklar oynasa içimizde, kıpır kıpır... Yakalanmasak ağlara.....
Parçalanan manzaralarım batmaya başladı gözlerime, batıp batıp yitirdiler renklerini. Dönüp, gelmeni bekleyerek kanattığım yüreğim gibi inat eden beynime kızıp, hesaplaşmalarımı bir kağıda yazıp ya..
Bütün imgelerimi bir put gibi yıkıyorum artık kafalar da... Kendi görmek istedikleri şekilde ki bütün imgelerimi... İçine sığındığınız limanı, bir bataklık; İçinizi döktüğünüz mab..
Gelsin... O da gelsin! Sen de gel... Ne olamazsan öyle gel! Şimdi dilimde şımarttığım harflerle sana yazdığım satırları, parçaladığım o imgeyle silmek, beni gözünde sadece küçük bir gözyaşı y..
Görüyor musun karanlıkta sende ateş böceklerini? Karanlıkta gündüzü yaşayıp, gündüzde karanlığa boğuldun mu sende hiç? Gülümsüyorum! Şimdi nefesimi tutup derinlerde gezen bi..
Ben akıllara yarar bir Şems, gönüllere zarar bir Romeoyum... Attığım tohumlar orman olmadan önce köstebekler tarafından çalındı ki, o tohumlarla duygularım da çalındı. Çalınan duy..
Hangi çarpışmamı anlatsam ki... hangi kanamalarımdan pıhtılaşan yaraları kanatsam... hangi suskunluklarımda bağırsam? hangi sensizliklerde seni anlatsam? hangi gidiş..