kara bir delik sensizlik... koca bir okyanus, ıssız... ve uçsuz bucaksız... ve hırçın.. ve insafsız..... sensizlik, beni yakaladığında apansız, ..
geçen gün, kendime uzun uzun baktım aynada... gördüm ki; "hüzün" çok yakışmış bana... ve bir kez daha anladım ki; "hüzün" kırmadan,..
yüreğime, yıllar önce dikilen, ilk ve son "gül" ümsün sen.. sevgilerle suladım, özlemlerle büyüttüm, senelerce seni ben... ve aşkım ile ayıkladım, seni diken..
sevildiğini zanneder bazen insan... kendini çok önemser, böyle anlarda insan... ancak, bir gün gelir, bir şeyler olur, insan kendini görür aniden,
Kulaklarının, her çınlayışında.. gözlerinin, her dalışında uzaklara.. beni hatırla sevdiğim, beni hatırla... ve bil ki, seni düşünüyorum ben, o anlarda...
uzunca bir geçmişi olan, bir aşk değil benimkisi.. bu sabah aşık oldum ben, yeni...daha çok yeni... çünkü sarı inci, doğan her yeni günle, sana yeniden aşık oluyor..
Odamın camları buğulu.. hava soğuk.. dışarıda kar, yüreğimde anlatılmaz hüzünler var .... sen olunca, her an baharı yaşardım yâr .. şimdi y..
bırakıp gittiğinde beni sen, dönüp de arkamı, yoluma gitmek varken , takıp sensizliği koluma, aşkı ... sevgiyi ... hasreti seçtim ben ... kırk yıl, dere, tepe düz gittim, ..
uzun yıllar önceydi ; sarı ve zehirsiz , bir " kasım akrep " i , soktu yüreğimi ... aradan yıllar geçti , ama hâlâ geçmedi , o yaranın izleri .....
çöl ateşlerinde , hayat pınarımdın sen, kavrulmuş dudaklarıma değen ... bir meltemdin, sonsuzluk dağlarından kopup, mutluluk yaylamda esen ... ve tam..