Pantolonumun paçalarını sıvadım, ayakkabılarım elimde,ıssız sahil uçsuz bucaksız. Güneşli bir gün... Yok yok mevsimlerden bahar, aylardan mayıs, daha güneşli bir gün! Aklını..
Ayrılık şarkılarındaki gibi oldu her şey... Kızla çocuk kahvaltı ediyorlardı, çocuk hevesli hevesli anlatıyor, kız gülüyordu... Kitaplar vardı masanın üzerinde... Sonra uzun boylu mahcup ba..
Rüzgârsız, sakin, ılık olmasına rağmen yağmurlu bir pazar günü... Üç basamakla çıkılan sundurmanın altında yer sofrasında oturuyorum...Çürümeye yüz tutmuş, yeşile kesmiş kiremitlerin gıkı dahi çıkm..
Unutmuşum vodkanın tadını... En son acemi birliğinde Manisa Kırkağaç’ta, hurdaya çıkmış bir kamyonetin içinde Ünal ve Metin’le beraber içmiştik...Kulakları çınlasın... Senelerden..
İhtimalse, aklından geçirdiysen bir kere, ne kadar kendini kandırmaya çalışsan da, olmuştur bilesin. Yol, gama çıkıyorsa, gücün yoksa ve yalnızsan, balkonunda kuruduysa çiçeklerin… ..
Terk edilmiş, unutulmuş, yaz aşkı, güneşli günleri bekleyen sabırlı, ketum sahil. Yaz aylarında kuyruğunu bütün haşmeti ile açmış, en güzeli benimadımlarıyla yürüyen tavus kuşunu an..
Hasır şapkam, yorgunluğum ve terliklerimle teknenin köşesinde elimde olta balık bekliyorum... Sıcak fakat yaz gibi değil, balık da yok zaten, acaba toparlansak mı diye düşünürken, misina titriyor, ..
Serkan'a tesadüf ettim sahilde, Mustafa Enişte'nin yerinde eski günlerde olduğu gibi köfte yemek düşüncesindeydim. Serkan tokmuş, "çay içerim" dedi, iki kişilik masalardan birine oturduk, h..
Ne zaman İstanbul’un nüfusu azalmaya başlar, işte o zaman memlekette işler iyiye gidiyor demektir... Salonda kitap okurken hiç sebepsiz cam sehpanın üzerinde duran not defterine karaladığım..
Gökyüzü gri, yağmur çiseliyor fakat hava soğuk değil. Elimde çay bardağı ile kahvehanenin kapısının önüne kim bilir kim tarafından çıkarılmış iskemleye oturuyorum… Kasketli yaşlı bi..