Nefesinin sıcaklığında demlenip doldurdum yüreğimi Her bir heceye bölüp atışını paylaştım seninle Sevgi çeşmesine dayayıp ağzımı, içtim kana kana Sonra bal da..
Gözlerimi kapıyorum Bir avuç kelime fırlıyor havaya Elimi uzatıp birini yakalıyorum Avucumu açtığımda Hep aynı kelimeyi görüyorum On..
Karanlıktı gece, ay bile saklanmıştı Ne bir ses, ne bir nefes Uykusuz duvar diplerimde Hüzünler yağıyordu sağanak, sağanak. Ve gece son hızla hüzünlere koşuyordu
Hani yüreğine kazınmıştı ismim Gidilecek yollarımız vardı hani Sevda ceketini ne zaman çıkardın ki Ben görmedim… *** Alnımdaki çizgilere inat Zamanla..
Akvaryumunda nazlı yüzen balık Kendini özgür mü sandın? Denizin ne olduğunu bilmezken Deryaları arzuladın... Dört yanın cam, çıkış yok Dalgaları da kendin ya..
Bir şarkıya binip geldim yanına Nefesim ilkbahardı Avuçlarımda ışıkları güneşin Gözlerimde yağmurlar vardı Fark etmedin… *** Soğuktu sol yanın üşüdüm..
İki kişilik suskunlukta Silik bir düş kırıntısında Her sabah yeni bir acaba ile Uyanmak… Düşlerimde tutsak gecede En hercai zaman diliminde ..
Baksan iki kişi görülüyoruz ya Aynalarda… Aslında birimiz toprak Birimiz suyuz. Toprak suya hasret Su kavuşunca toprağa ..
Yine bir Eylül akşamı gün batımında Turuncu eteklerini savurarak öyle umarsızca Bir hayal yangını gibi dingin sulara Kızılca kıyamet bir güneş ufka dalıyordu… Yalnız..
Günaydın sabahımın ilk ışığı Cama vuran damlalar günaydın Günaydın kumrular, ekmek kırıntıları Akşamdan kalma başım Kadehteki son kalan şarkı Ve aynadaki yor..