Tabiri caize ağzından bal damlıyor. Bir konuşuyor, pir konuşuyor zannedersiniz. Geçmişini bilmezsek zembille gökten indiğine inanacağız, inandıracaktır kendini. Konuştuğu ye..
Dişinle, tırnağınla, olağanüstü çabalarla bir yerlere gelebilmenin kıymet-i harbiyesi bir başka tatlı oluyor. Hem de kalıcı oluyor. *** Bazen, sohbet esnasında karşıdaki insana ..
Demokrasi parkında… Kuytu bir köşede yuvarlak bir masa… Ve etrafında oturmuş üç farklı tip ve özellikte olan üç adam. Mutlu mu mutlu! Geleceklerinden belli ki umutlu!. ..
İnsan olarak biz canlılar, çok tuhafız. Hiçbir şeyden memnun olmuyoruz, olamıyoruz. Geçmişi, geçenleri, olanları, nedense hep unuturuz. Her yıl kış ayında, yazın, sıcakları..
Bugün yine acayibim! Sen yanımdayken karışığım, Yanımda yokken karmakarışık… Ne olduğu anlaşılmaz bir moddayım. Okuyorum, yazıyorum, çalışıyorum… Yiyorum, içiyo..
Girmişsen uzun, ince, zahmetli veya rahmetli bir yola. Bir yanın karanlıkken, şüphesiz diğer yanın aydınlık. Tercih senin artık; ya karanlık, ya aydınlık! Vermelisin artık bir kar..
Üzüntü, keder, hüzün, sevinç ve mutluluk aynı anda olabiliyor. Ne mutlu, sevinirken ölümü aklından çıkarmayanlara, Ne mutlu ölmeden önce ölenlere ve azığını hazırlayanlara… ..
Evlilik, iş hayatı, sosyal, psikolojik ve fizyolojik alanlar gibi, mevcut alanların hepsinde, bir şekilde kurulu o köprüden geçmek zorundasınız. Ortaya çıkan duruma göre fikirler ileri süre..
Bir tarafta, cadde, sokak gezip, kiralık ev arayanlar, Diğer tarafta, şehir merkezinin birçok iş yerinin vitrinine asılan kiralık ev yazısı. Vallahi, ben bu işten bir şey anlayamadı..
Canlılar Hâkim-i Mutlak’ ın gücü ve takdiri doğrultusunda mevcudiyet kazanmaktadır. Hiç kimsenin bunun değiştirmesi gibi bir gücü ve kuvveti yoktur. Hiç kimse biçilen ömrü ve bahşedilen özellikleri..