Bazı zamanlar öyle aklıma gelir, şöyle biz hayatımızı yaşayıp giderken arka fonda hep bir müzik eşlik etse diye. Ruh halimize, yaşadıklarımıza, o an ki durumumuza göre sessiz sessiz bir şeyler çals..
Kalenin içinde eski Ankara evlerinin çevrelediği, taş döşeli küçük meydandaki çay ocağında oturup türk kahvesi içmek her zaman ayrı bir keyif vermiştir. Geçenlerde yine bu meydanda otururken şöyle bi..
Üniversitede okurken 4 yakın arkadaştık. Birimiz çerkez, türkçeyi ilkokula gitmeye başladığında öğrenmiş. Bize çerkezce şarkılar söylerdi, hala söylüyor aynı şehirde buluştuğumuzda.Bir diğeri Az..
Hadi gel, gidelim Öyle gel, hiçbir şeysiz.. Gidelim, neresi olursa Adı önemli değil, yeri önemli değil Deniz kenarı olsun yalnızca Oturalım kumların üzerinde yan yana ..
Hani Kalbin koştura koştura gider de Beynin “hooopp dur bakalım ne oluyor” der ya.. En derinlere gömdüm zannedersin de Bir gün, hiç beklemediğin bir anda köşeden kendini göst..
Hani Sen hep verdiğini zannedersin deFarkedersin ki aslında verirken de almışsındır ya... "Kara bahtım, kör talihim" şeklinde dolaşırsın daBir gün şans perileri burnundan öper ya.....
Hafifleyebilsem şöyle… Kuş gibi de değil tüy gibi daha çok. Arada bir esinti çıksa, havalansam hafif hafif uçuşsam. Uçuştukça yorgunlukları, bıkkınlıkları, kırgınlıkları, sıkıntılar..
Hangi yangınlardan çıkıp gelmiştin, avuçlarında kor alevlerle Tuttun ellerimi Sözlerinde, gözlerinde hayalet kadınların gölgeleri Bilemedim Yanacağımı, canımın yanacağını ..
Gecenin karanlığını şimşekler aydınlatıyor, saniyelik.. Gök gürlüyor.. Peki ben niye bu kadar seviyorum gök gürültülerini, şimşekleri, çocukluğumdan beri. Gümbür gümbür gürlesin isti..
Maskelerim var, yüzümde Kalabalıklar içinde Gülen, tebessüm eden, gözlerinden pırıltılar süzülen Hüzünlerim var, ceplerimde Kaldığımda, kendi kendimle Ellerimde, yüzümd..