Doğduğum günden bu yana üçümüz hep kardeş gibiydik. Mutlu günlerime kadeh kaldırdığımda ikisi de hep benim yanı başımda olurdu. Ergenlik çağımın ateşinde yanmaya başladığım o senelerde bundan üç be..
Arz-ı endam ettiğim otuz iki yıllık hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyordu. Beğenildiğim, beğenildiğimi hissettiğim, kendimi olduğumdan daha ulaşılmaz gösterdiğim yıllarıma turp sıkm..
Şimdi karşımda bana o minik elleriyle uzanan çocukluğumu görüyorum. Gökyüzündeki maviliği anımsatıyor çocukluğumun uysal umudu... Ben de ona elimi uzatsam, yeniden benimle gelir mi? Onunla birlikte..
Kadın, verdiği emekler kadar kadın olmakla birlikte verdiği emeklerin karşılığını aldığı ölçüde de kadındır. 9 ay karnında çocuğunu taşıyan bir anne kadar, yıllarca bir adamı kalbinde taşıyan, kalb..
Bir sandık dolusu sensizlik yatırdım kumbarama. Gönülhanem fukaraydı, bilmezdi beş vakit sana doymayı… Avuç içi kadar yokluğun bindi senelerime, naz etti, niyaz etti, gözlerimdeki yaşları susuzluğ..
Kaldırımda duran çantanı al sevgilim. Yoldan gelip geçenler takılıp da düşmesinler. Öyle güzel git… Ardında hiçbir pürüz bırakmadan, arkana bakacak cesareti bile bulmadan… Sana hep böylesi ..
Şehrimdeki arabalar kabul etmiyorlardı ayrılık yolunu. Biz çekiştirsek bile kaderi, elinden tutsak da yanlışların; arabalar yolun sonunu bir türlü getiremiyorlardı. Biz öyle yüzsüz, öyle deli yolcu..
“Merhaba arkadaş! Ben hasretleri bol kibir… Al, sana bulutu getirdim.” Gözyaşlarımı sildim, yoksa ıslanacaktı zavallım. Kibrin de hasreti olur muydu, kibir kime sevdalıydı kendinden başka? ..
Nasıl da geliştirdim çaresizliğimi; önce terziye verdim, söküklerini dikti. Sonra en konforlu mobilyamın üstüne dizdim, izledim. Elmacık kemikleri çıkıyordu gülerken mobilyanın, çaresizliği yatırac..
Saate baktım, 19.19. Ne kahvem vardı yanımda, ne çayım, ne eşim, ne yoldaşım; sigara da içmezdim zaten. Bu boş sokağa bakacak cesaretimi aradım, perdeler kapalıydı, açmaya üşendim, açamadım. Sonra ..