İstanbul. Bir otobüse binebilmek için yine koşar adımlarla yürüyorum. En sakin, en acelesiz günün olsun fark etmez bu şehirde. Koşturmak milli bir sembol olmuş, kanımıza işlemiş. Nefes nefese du..
Çokça duyduk tarih kitaplarından. ''Lale Devri''. Neydi bu ''Lale Devri''? Masraftı, gerek var mıydı? Tartışılır. Ama olsun. Bir ay kadar da olsa gözlerimiz şenlensin. Neticedir ya hep, en önemlisi..
Sıcakların son yoğun günlerinden birinde, Ağustos'un tam da ortalarında bir gün. Bu demek değildi ki İstanbul'un pozlanmak istemeyeceği. Beykoz denince hep bir şüphe uyanır içimde: "Dünyanın bir uc..
Deniz kendinden geçmiş bir mayhoşluk içinde kopup gidiyordu bu diyardan. İsyan edercesine. Delirircesine. Fırtınalar koparırcasına. Onun da takati kalmamıştı bizler gibi. Taşıyamıyordu işte bu yükü..
Bir karayel esse kuzeybatıdan, yağmur getirir mi? Bir damla düşse bulutlardan, notalar yaratır mı? Bir söz çıksa ağızdan, dilin düğümünü çözdürür mü? Notalardır günleri çekilir kılan. Kuş c..