İstanbul'da canınız köfte yemek isteyince aklınıza neresi gelir? Tabii ki Sultanahmet...Gerçi Sultanahmet'te birçok "Sultanahmet Köftesi" satan yer vardır ama, Sultanahmet'in en eski köftecis..
Tivitır çıktı çıkalı, aklımızın ucu şeyimizin tivitırında...En hakiki Tivitırcı'dan- Uyandım- Gerindim- Kalkamıyorum, uyku tatlı geliyor- Kalktım, gözlerim kapalı- E..
Mesaim bitip, işyerimden her zamanki gibi yorgun bir şekilde çıkıp, eve gelmek için bindiğim servisten Migros önünde inerken, onunla yeniden karşılaşacak olmamın heyecanı sarmıştı bedenimi ve ruhum..
Kuşlar arasında yarasa ne ise, düşünceler arasında kuşku da odur... İkisi de hep alacakaranlıkta uçarlar. Kuşkularımızı baskı altına almak, hiç değilse gözaltında bulundurmak zorundayız, çünkü..
"- Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak..." Murathan Mungan... "Ve yaşam sahnesinde yakaladığımız kişilerin, kişiliği..
Günlük yaşamda kullandığımız deyimler, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşmuş mecazlı sözlerimizdir. Deyimlerimiz öyle kalıplaşmış sözlerdir ki, onları kullanırken..
"Bu devirde: Kimse sultan değil, Hükümdar değil, bezirgân değil, Kimse şah değil, padişah değil..."Bu ülkede artık hiç kimse;"Sultan"lığı, "Hükümdar"lığı, "Bezirgân"lığı, ..
Kendilerini severler korktuklarından...Yaşamanın sinsi kahyasıdırlar...Boş buldular mı ortalığı dünün içinde, bugünün içinde, yarının içinde... Şahlanıp kükremeye hazırdırlar.
2007 senesinde http://www.kuresel-isinma.org sitesinin Forum sayfasında Forumun Dedesi olarak editörlük yaparken, "Dünyanın Ekseni Kaydı" adlı bir tercüme yazı elime geçmiş ve yayımlamıştım... ( Bknz..
Bugünlerde ülkemizin içinde bulunduğu yoğun gündem sebebiyle gerçekten de "canım çok sıkılıyor" dersem abartmış olmam...Yaşam öyle hızlı akıp gidiyor ki... Gündem an be an öyle çabuk değişiyor..