Değerleme sektöründeyim, bu sektör bana sadece taşınmazlar için değil hayatımızda tanık olduğumuz birçok şeyin o andaki değerini belirlemeyi öğretti. Mesela bir martıya elinden aldığı simit için bir gülüş verebilirken, aynı martıya arabana pislediği için sövebilirsin. 

İnsanları, mutlu/mutsuz ve mesajcı olarak ayırabilirm. Tekamül seviyelerini, gözlerine bakarak; iradelerini nelerden vazgeçebildiklerine bakarak; ego seviyelerini ise hakperest anlarındaki sükunetleri ile gözlemliyorum.

Her ikili konuda, çizgi grafik oluşturmayı ve anlık şiiler yazmayı severim; kısa mesafe yüzücüsüyüm ve su altı dalışlarda iddialıyım. Drama, caporeira  şimdilik zaman ayırabildiim ilgi alanlarım.  Meydan okumaları severim ve çocukluğumdaki iddialardan kaçışlarıma sayarım; aşkı ihmal edemem gençliğimde bankta yalnız oturduğum saatlere sayarım. 

Bu hayatta dinlenecek bir sahanlık arıyorsan, aşk zamanı en rahat merhalesidir. Yine de her daim fiziksel/ruhsal şekilde daha iyisini aramak, aşka olan inancı zayıflatır. Dün böyleydi, bugün de ne yazık ki böyle. Bu sebeple ondan kaçan insanlara çok rastlanır bu şehirde, bu cennet vatanın, cehennem şehrinde...