Merhaba gözleri harflerime konuk olan misafir. Çok lüzum olmasa da kendime dair birkaç kelam edeyim ki nerede olduğunu bil: 1990 yılı Dünya Fenerbahçeliler Gününde, Ankara'nın kuru sıcak bir sabahında, Galatasaraylı bir ailede değmiş gözlerime kulluk yükü. İlkokul, lise, üniversite derken bir bakmışım edebiyat sevdalısı bir matematik öğretmeniyim, dünyanın en güzel baharıyla evliyim -fenerbahçeli-, bir gökyüzü annesiyim ve İstanbul'u şehr-i sevda edinmiş bir haldeyim. Şimdi mi? Şimdi bebeğime annelik yapma mesleğiyle meşgul, harflerin peşinden koşan bir deliyim. Kimsesiz harfleri toplayıp onlara bir kimlik kazandırmaya çalışan ve kalemin gölgesinde yaşayan bir kalemşörüm. “Yazmasam deli olurdum.” diyen Sait Faikgillerdenim. Ve isterim ki bir işe yarasın yazdıklarım. Bir kalbe dokunsun, birinin aklında bir kıvılcım yaksın, birinin dudağına tebessüm olsun. Bir kalem delisinin dünyası olarak açılan bu blog kalbinize talip efendim bu yüzden. Her yazıda kalbinize bir inci bırakmaya talip. Bu blogla hem değerli bir okuyucu kitlesine ulaşmak, hem de kendimi sizin görüşleriniz sayesinde geliştirmek en büyük mutluluklardan olacak. Daha çok deneme yazmakla birlikte; deneme, hikaye ve şiirlerimden dergilerde yayımlananlar oldu. Neler mi olacak burada? Edebiyat, anne ve bebeğe dair bilgiler, kitap tavsiyeleri, güncel konular, din... Kendi çapımda bağıracağım, konuşacağım, serseri cümleler kuracağım yeri gelecek. Öyleyse buyrun. Hoş geldiniz kalemime, gönlüme…