Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '15

 
Kategori
Üniversiteler
 

Cumhuriyet Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü öğrencisi Eyüpcan Yazıcı ile..

Cumhuriyet Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü öğrencisi Eyüpcan Yazıcı ile..
 

Eyüpcan


Cumhuriyet Üniversitesi PDR(Psikolojik Danışmanlık  ve Rehberlik) Öğrencisi ve Dergi P.Dr Köşe yazarı Eyüphan Yazıc ı “ İyi bir psikolojik danışman olmak için öncelikle teorik bilgilerin eksiksiz şekilde öğrenilmesi gerektiğine inanıyorum. Ayşe Güngeç hocam teori sağlam olmazsa uygulamanın sağlam olmasının mümkün olmadığını söyler”
 
SORU-Bize kısaca kendinizi  tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz bugüne kadar? 
 
EYÜPCAN YAZICI- Merhaba, adım Eyüp Can YAZICI. 1993 yılında İzmir/Konak’ ta doğdum. Aslen Sivaslıyım. 6 yaşımda ailemle birlikte Sivas’a yerleştim ve okula Sivas Kızılırmak İlköğretim Okulunda başladım. Daha sonra Mehmetçik İlköğretim Okuluna nakil oldum. Liseyi Halis Gülle Anadolu Lisesinde okudum ve şu an Cumhuriyet Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde 4. Sınıf öğrencisi olarak öğrenimime devam etmekteyim.
 
SORU- Neden PDR? Neden Sivas? Bu okulu tercih etmeden önce ve şu an duygularınız arasında ne farklar var?
 
EYÜPCAN YAZICI- Neden PDR sorusuna benim cevabım hep “çünkü PDR beni en iyi ifade eden bölüm” oldu. Neden Sivas sorusunun cevabı ise memleketim olması. İlkokul yıllarımda okulumuza yeni bir öğretmen gelmişti. Derse girmiyordu ve gizemli bir havası vardı. Her fırsatta bizleri odasına davet ediyordu, çekinmeden gelebilirsiniz diyordu. Ama bizler çekiniyorduk. Onun amacının ne olduğunu zamanla çözdüm. Bizi küçük gruplara ayırıp içinde bulunduğumuz ergenlik dönemi ile ilgili bilgi vermeye başladığında onun tam da ihtiyacım olan öğretmen olduğunu anlamıştım. Rehber öğretmen kimdir, nasıl rehber öğretmen olunur sorularının cevabını ise liseye devam ederken aldım. Lisede sürekli değişen kariyer planlarım vardı fakat son yıl insan psikolojisine olan merakımı ve psikolojik yardım yeteneğimi fark ettim. Birçok PDR öğrencisinin yaşadığı gibi psikoloji-PDR ikilemine girdim ama nihayetinde insanlara en çok dokunabileceğim, onlara en çok yardım edebileceğim, kendimi en fazla geliştirebileceğim ve beni en iyi ifade eden bölümün/mesleğin PDR olduğuna kanaat getirdim. Başlamadan önce bölümü yanlış tanımıyordum ama eksik tanıyordum. Tanıdıkça daha çok sevdim ve her geçen gün PDR’ ye olan aidiyet duygum artıyor. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki şu an bir PDR öğrencisi olmak ve ilerde psikolojik danışman olacağımı görmek benim en büyük mutluluğum.
 
SORU- Bize ailenizden  bahseder  misiniz? Anne  ve babanız ne iş yapar? Kardeşleriniz nerede  okur? Onların  sizin seçim ve çabalarınıza  bakışı nasıldır?
 
EYÜPCAN YAZICI- Babam sınıf öğretmenidir. Daha önce Şanlıurfa, Tokat ve Sivas’ın farklı bölgelerinde görev yaptı. Şu an ise benim mezun olduğum Mehmetçik İlkokulunda görev yapmakta. Annem çalışmıyor. Kardeşim Sivas Fen Lisesinde öğrenimine devam ediyor. Bu bölümü okumam babam için mutluluk verici çünkü atamasının kolay olduğunu düşünüyor. Babama bu bakış açısından baktığı için hak veriyorum. Annem ise benim bu bölümde mutlu olduğumu bildiği için mutlu ve kendimi geliştirme çabalarımı takdir ediyor.
 
SORU- Kulüple  tanışma hikayenizi anlatır mısınız? Bu kulüpte görev almak size ne kazandırdı?  Çok genç okulundaki kulüplerden haberdar bile değildir de.
 
EYÜPCAN YAZICI- Ben üniversiteye başlamadan önce katılabileceğim kulüpleri araştırdım, özellikle de bölümle ilgili bir kulübe katılmak çok istediğim bir şeydi. Bu araştırmalar sırasında Türk PDR Derneğini tanıma fırsatı buldum ki dördüncü sınıfa geçtiği halde derneğin adını duymamış birçok arkadaşımız var. Ben de derneğin tanıtımını geçen dönemlerde kendime görev edindim. Konuya dönemlim, üniversiteye başladığımda aktif bir PDR kulübümüz yoktu. 2. Sınıfa geçtiğimde kulübün aktif hale geldiğini öğrendiğim anda kulübe katıldım. İlk görev aldığım etkinlik ise “Sosyal Fobi” konulu etkinliğimizdi. Bu etkinlikte canlandırmalar, kendi çektiğimiz bir skeç ve benim bestelediğim sosyal fobi şarkısı yer aldı. Ve bu şarkı her şeyin başlangıcı oldu. Aynı yıl birçok etkinlik yaptık. Fakat beni oldukça rahatsız eden, bana ters düşen bürokratik sorunlarla karşılaştık. Biz hiçbir çıkarımız olmadan, bölüm adına bir şeyler yapmak için çabalayıp durduk ama yeterince destek göremediğimiz gibi bazen çalışmalarımız engellendi. Yine de kulüpte yer aldığım için mutluyum. Çünkü bu benim için bir milat oldu. Kulüpten sonra bizzat dernekle iletişimde bulundum ve üniversitemizin Türk PDR Derneği fahri üyelik temsilcisi oldum. Bu vesileyle bütün üniversitelerden fahri üye temsilcilerinin bulunduğu bir gruba dahil oldum. Bu grup benim Dergi p.Dr ile tanışmama vesile oldu ve şu an bu dergide köşe yazarlığı yapıyorum. İşte bütün bunların başlangıç noktasını CÜPDR’ ye katıldığım gündür. Eğer kulüpte kazandığım öz güven olmasaydı belki şimdi bu bölümde okumaktan aldığım hazzı alamazdım.
 
SORU- Kulüplerin  öğrenci gelişimi üzerine etkisini anlatır mısınız ? Çok genç çekingen  genelde kulüplerle ilgilenen insanlar özgüven sahibi de.
 
EYÜPCAN  YAZICI- İlk önce özgüven ve kendini keşfetmek. Bu iki kazanımı veremeyen kulüp, işlevini yerine getiremiyor demektir. Bence ülkemizde bütün üniversite öğrencilerinin en az bir kulübe dâhil olma zorunluluğu olmalı. Elbette gönüllülük verimi artıracak ve kulüplerin amaçlarına ulaşmasını kolaylaştıracaktır ancak okuduğu üniversitede, okuduğu bölümün kulübünün olduğunu bilmeyen öğrenciler var. Çekingenlik problemi olan öğrencilerin bu problemi aşması için kulüpler çok faydalı oluyor ancak çekingenlik durumu kulübe dâhil olma aşamasında aşılmazsa bir anlamı yok. Ülkemizde çok güzel çalışmalar yapan kulüpler var. Ben PDR kulüplerinde görüyorum ki üniversitenin küçük ya da büyük olması kulüplerin çalışmalarını engellemez. Çok küçük üniversitelerde o kadar güzel işler yapan arkadaşlarımız var ki onlara imreniyorum.  Kulübü bulunmayan PDR bölümlerinden bir an önce kulüp kurma çalışmalarına başlamalarını rica ediyorum. Bizler elimizden geldiğince onlara destek olacağız, yeter ki istesinler.
 
SORU- iyi bir PDR Öğrencisi ve  öğretmeni  nasıl olmalı sizce?
 
EYÜPCAN YAZICI-  PDR okumak şüphesiz ki insanla iletişimin zorunlu olduğu bir bölümde okumak demek.  İletişim becerilerini etkili kullanamayan bir psikolojik danışman işini tam anlamıyla yapamaz. Maalesef günümüzde üniversite tercihi yapan gençlerin çoğunun önceliği kendi ilgi, yetenek ve değerlerine uyuşup uyuşmadığı değil de ne kadar kolay iş bulacağı, ne kadar para kazanacağı ve bölümün ne kadar popüler olduğu. Geçim kaygısı ön planda olduğu zaman da haliyle mesleğin uygunluğu düşünülmüyor. Lise öğrencileri puanı en yüksek olan bölümlere yerleştirilmek için tabiri caizse yarış atı gibi koşturuluyor. PDR bölümünde okuyan bir öğrenci insanlarla tanışmayı, onlarla muhabbet etmeyi, insanların ruhuna dokunmayı sevmeli. Ve PDR tercih ederken bu durumlar göz önünde bulundurulmalı. İletişim bölümünde okuyup da iletişim kuramamak ne kadar üzücü bir durum. Şu an bu durumları yaşayan arkadaşlardan bir an önce bu sınırlılıklarını aşmaya çalışmalarını rica ediyorum. PDR seçmeyi düşünen liseli arkadaşlara da dergipdr.com da yer alan “PDR Bölümünü Seçmeli Miyim?” başlıklı yazımı okumalarını tavsiye ediyorum. Evet, ben insanlarla tanışmaktan çok mutlu oluyorum. Benim işimin gereği bu. Geçtiğimiz PDR öğrenci kongresinde çok değerli insanlar tanıdım ve kalıcı olacağına inandığım dostlar edindim. Bu psikolojik olarak kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. İleride meslek yaşamımda da bana faydası olacağına inanıyorum. PDR, psikoloji ya da iletişim bölümü okuması şart değil, herkese yeni insanlarla tanışmayı, dostlar biriktirmeyi tavsiye ediyorum. Ülkenin dört bir yanında dostlarının olması şüphesiz ki duyum sağlayıcı bir durum.
 
SORU- bölüm, okul ve   Üniversitenizin  gelişimi için neler önereceksiniz?
 
EYÜPCAN   YAZICI- Ben elimden geldiğince bölümün gelişmesi için çabalıyorum. Bir PDR öğrencisinin öncelikle bölüme aidiyet duygusunun olması gerekiyor. Bölümün gelişmesi için öğrencisiyle, psikolojik danışmanıyla, akademisyeniyle ve bütün çalışanlarıyla PDR ‘nin bütünlük içinde olması gerekiyor. Bu bütünlüğün sağlanması için oda olmak şart. Şu an odalaşma çalışmalarımız devam ediyor ancak bölümümüzün bir arada bulunmasını sağlayan Türk PDR Derneğimiz var. Şimdiki dernek başkanımız Prof. Dr. Filiz BİLGE bölüm için elinden geleni yapıyor. PDR’ in gelişimi için şu anda öğrencilerin derneğe ücretsiz fahri üye olarak, çalışanların da üye olarak destek olması gerekiyor. Derneğe üyelik ücreti ise yıllık 25 TL gibi komik bir rakam. Odalaşma gerçekleştiği zaman şu an bizim için büyük bir problem olan meslek yasası sorunu da çözülecektir. İşte bunların temelinde de farkındalık yatıyor. Özellikle PDR öğrencileri ve çalışan psikolojik danışmanlara konu hakkında farkındalık kazandırılmalı. PDR öğrencileri okumalı, yazmalı ve sosyal olmalı. Mesela Cumhuriyet Üniversitesi PDR den 3 arkadaş olarak alan dışı atamalara mizahi yolla tepkimizi göstermek amacıyla geçtiğimiz dönem PDR Dublaj ekibini kurduk. Yetenekli arkadaşlarım sayesinde güzel işler yaptık. Bölümün sorunlarından haberdar olmak ve gerektiği zaman tepki göstermek bir PDR öğrencisinin görevi olmalı. Yapılması gereken o kadar çok iş var ki gönüllü PDR öğrencilerine çok ihtiyacımız var. Eğitim fakülteleri şu anda hak ettikleri saygınlıktan uzaklar. Ülkenin geleceğine yön verecek olan öğretmenlerimiz bu fakültelerden mezun oluyorlar. Bu nedenle eğitim fakülteleri nitelik olarak geliştirilmeli ve öğrenciler şimdikinden daha fazla çabalamalı. Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi geçtiğimiz dönem bir hayli etkindi. Önümüzdeki dönem daha etkin olmalarını arzu ediyorum. Ben de fakültemizin çıkardığı Genç Eğitimciler Dergisinde yazılar yazarak katkıda bulunmaya çalıştım. Üniversitenin ise özellikle sosyal etkinlikler ve üniversite tanıtımı konusunda daha fazla çalışması gerekiyor. Sivas’a yapılacak olan ikinci üniversite projesi güzel fakat 40 yıllık bir üniversiteye sahip bir şehiriz, Cumhuriyet Üniversitesi’ nin niteliğinin artırılması zorunludur.
 
SORU- Bu alanda   kulüp ve ferdi olarak yaptığınız çalışmalardan bahseder  misiniz? 
 
EYÜPCAN YAZICI- İyi bir psikolojik danışman olmak için öncelikle teorik bilgilerin eksiksiz şekilde öğrenilmesi gerektiğine inanıyorum. Ayşe Güngeç hocam teori sağlam olmazsa uygulamanın sağlam olmasının mümkün olmadığını söyler. Ancak malum PDR bölümü psikolojiye göre daha uygulamaya dönük. Üniversitede aldığımız uygulama dersleri işi öğrenmek için büyük fırsat. PDR öğrencilerinin bu dersleri ders olarak değil de yapacağı iş olarak görmesi gerekiyor. Psikolojik danışma becerilerini geliştirmek için okunması gereken yüzlerce kitap, izlenmesi gereken yüzlerce film var. Bunları yaptığımızda hem hayata bakış açımız değişecek hem de mesleki becerilerimizi geliştirime imkânı bulacağız. Ayrıca gönüllü çalışmalar çok önemli. Ben daha çok akademik uygulamaları seviyorum. 12. Ulusal PDR öğrencileri kongresinde “Duyguları İfade Etmenin Cinsiyet ve Kişilik Özellikleri ile İlişkisi” başlıklı araştırmamın bildiri özetini sundum. Kendini geliştirmek isteyen arkadaşlara her türlü gönüllü proje, uygulama ve araştırmalara dahil olmalarını tavsiye ediyorum.
 
SORU- PDR  Hocalarının genel sorunları neler ve çözüm yolları sizce nedir?  İşsizlik kaygısı yaşıyor mu PDR  liler
 
EYÜPHAN YAZICI- PDR bölümü okuyanlar şimdiye kadar KPSS’ de diğer bölümlere oranla daha düşük puanlarla atandılar. İhtiyaç çok olduğu için bizim de canımızı çok sıkan alan dışı atamalar gerçekleşti. Şu anda milli eğitimde rehber öğretmen açığı hızla kapanıyor. Meslek yasamızın olmayışı da yarın ne olacağımız konusunda bizleri düşündürüyor elbette. Ancak ben atanma konusunda geleceğe umutsuz bakmıyorum. Puanlar biraz yükselecektir şüphesiz ki ama yakın zamanda işsiz kalmaya mahkûm PDR mezunları olacağını sanmıyorum. İşsizlik şüphesiz ki ülkemizin bir sorunudur. Binlerce gencimiz işsizlik sorunuyla mücadele etmeye çalışıyor. Bu sorunla mücadelede rehberlik hizmetlerinin rolünün büyük olduğuna inanıyorum. Mesleki rehberlikte Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK ve Prof. Dr. Yıldız KUZGUN gibi dehalara ev sahipliği yapıyoruz. Rehberlik hizmetlerinin geliştirilmesi doğru bölüm ve doğru meslek seçimini olumlu etkileyecektir. Üniversitelerde ve liselerde köklü reformların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ve son olarak liyakatin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Her bölüm kendi öğrencisine sahip çıkmalı ve mezunlar okuduğu bölümün işini yapmalı.
 
SORU- Son olarak özelde  Cumhuriyet Üniversitesi PDR, genelde PDR okumak isteyenlere neler önereceksiniz?
 
EYÜPCAN YAZICI- Cumhuriyet Üniversitesi PDR okumak isteyen arkadaşlarımdan geldiklerinde kulüp çalışmalarını devam ettirmelerini rica ediyorum. Sivas’ın kısıtlı imkânlarıyla savaşarak güzel işler yapacaklarına inanıyorum. Gene olarak PDR bölümünü seçecek arkadaşlarıma da gelmeden önce bölümü iyi araştırmalarını, kendilerine uygun olup olmadığını görmelerini tavsiye ediyorum. Alanla ilgili ne bulurlarsa okumaları gerekiyor. Bölümü gerçekten isteyen arkadaşlarım zaten bölümü tanıdıkça daha çok seveceklerdir. Yine PDR seçecek arkadaşlara yukarıda bahsettiğim yazıyı okumalarını tavsiye ediyor, faydalı olacağına inanıyorum. Geldiğinizde bölüme sahip çıkın arkadaşlar. Bu bölüm sizin geleceğiniz olacak. Unutmayın ki PDR bölümü okuyorsanız kendinizi geliştirmeniz şart. Sınırları zorlayarak kendinizi olabildiğince geliştirin, gelişimi önemseyin, insanları sevin, onlara dokunun, duygularınızı tanıyın ve doğru şekilde ifade edin.
 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..