Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '17

 
Kategori
Deneme
 

Deniz fenerinin aşkı

Deniz fenerinin aşkı
 

Bu fotoğraf, her şeyi anlatıyor.


Deniz fenerleri, oldum olası  gizemlidir. Anıldıklarında, tebessüm ettirirler. Onlara,''Gizli'' bir hayranlık duyarız. Beğenimiz; o'nun denize duyduğu ''İlahi'' aşk'tır. Ve bu aşka biz, saygı gösteririz.

Deniz fenerlerini, bir sevgiliye de benzetebiliriz. Geceli gündüzlü, fırtınalı, kasırgalı, şimşekli her ortamda ''Aşkını'' yaşar sere serpe.. Hep aşıktır. Hep sevecendir. Sevgilisi olan denizden bıkmaz. Ufkundan gelip geçen gemiler kadar sever denizi. Mavilikler, içinin aynasıdır. Orda kendini görür deniz feneri. Rüyaları bile, hülyaları bile, bakışları bile mavidir. Masmavi. Rengini, sevgilisi ''Deniz'' vermiştir ona. Hep fırtınalı havayı sever deniz fenerleri. Zira,  fırtına dalgalarıyle aşkını fırtınalar gibi yaşar.

Deniz fenerleri...Her birinin sevgilisi, müşterektir: ''Engin denizler!''

Denizle, fenerin günün her saatinde seviştiklerini bilir miydiniz ? Hem de sere serpe! Sesli sesli!... Deniz, canı çektiği zamanlar, rüzgarın kulağına fısıldar. Sekiz oktavlıktır sesi. Pavarotti bile baş edemez!.

Görüntünün olası içeriği: okyanus, su, gökyüzü, açık hava ve doğa..

Denizle el ele veren rüzgar, ufak ufak, sonra da iri iri dalgalarla başlarlar. Hırçınlıklar giderek artar, uğultulu sesler ortalığı kaplar. Deniz yatağından sökülürcesine ayağa kalkar, dizleri üzerinde kayalıklara ak köpüklerle yaslanır ilkten, sonra da büyük bir kükreme ile deniz fenerinin başının üstünden aşar. Bu kükreyiş, bu çılgınlıkta bir yok oluş vardır. Bu bir temasın ilk ürpertileridir. Bir erişmedir. Bu bir boşalış, bir orgazm'dır.

Sonra?. Deniz sakinleşir. Ay ışığına sarılarak deniz fenerinin ayakları dibinde, hazdan yumulu gözlerle yakamozlanır. Oynak oynak ışıklanır. Bu haller, taaaa İskenderiye Feneri kuruldu kurulalı böyle devam edegelmiştir hep!.

Ülkemizde 427 fener var. Deniz ülkesiyiz, gemimiz yok! Fener üretkeni değiliz. Osmanlıdan kalma ile idare ediyoruz. Teknoloji, cebimizde, yakamızda. Ama, fenerlerimize bu âlemde yer yok!...

Ne diyorduk? Taraflar, gizemli aşklarla donatılıdırlar. Onun için de aldıkları her nefeste tatlı bir sır, cazibe vardır. Aşkları gizem küpüdür. Her eksilişte, yeniden dolarlar. Sevgi küpleri hep doludur. Parçalansa, parçaları bir araya gelemezler. Gelseler de eskisi gibi olamazlar. Yaz boz'a dönerler bir ihtimal. Ama, daima bir yerlerinden ''Pot'' verirler.

Evet! Ne diyorduk? Deniz fenerleri. Onlar, bizim de sevgililerimiz! Sevin onları. Sık sık ziyaret edin onları.

Eğer aşıksanız, Eğer yüreğiniz sevgisizliğin burgacında kıvranıyorsa, gidin ona. Mavi mavi bakışı ile. Bulut bulut sevdalı başı ile dinleyecektir sizi. Ak yelkenli teknelere olduğu gibi, size de yol gösterecektir.

Eğer, çarelerinizi yitirdiğiniz an. Bir seher vakti, süt beyaz nefesiyle sisleniyorsa deniz. Ağaran gün ışığı ile rüzgâr, içinde sevdiğinizin tütsüsü olan bir sabah duası getiriyorsa pencereye ve henüz uyanmamışsan, iliklerine dolan bu sıcaklıkla hafiflemişsen eğer bunun sırrını sor o deniz fenerinden.

Mavi mavi bakışlarıyle, bulut bulut sevdalı başı ile dinleyecek sizi, yol gösterecektir.

Geceleri bir bulut görsen, bir parça ağlamış. Bulutlar da ağlar hani! Çisil çisil yağan yağmurda, bir şarkı duyuyorsan uzaklardan. Ve ruhundan bir tel kopuyorsa ''Çıt'' diye, uzaklara dalan yüreğinle, sislere bulanan gözlerinle ağlıyorsan, sebebini git sor o deniz fenerlerinden.

Mavi mavi bakışlarıyle, bulut bulut sevdalı başı ile sizi dinleyecek ve bir yol gösterecektir.

O benim meleğim. O benim rüyam diyorsan .

Sevgimsin, özlemlerde anılan.

Şiirimsin, hecelerde varolan.

 Çiçeğimsin, kalbimde solmayan.

Yağmurumsun, içimde damlayan.

 Kandilimsin, kendiliğinden yanan.

 Arzumsun, buram buran tüten.

 Rüzgârımsın, başımda esen, diyorsan...

 Ve, düşlerinde bile çimenler yeşilliğini yitiriyorsa. Sakın ola ki, deniz fenerinin yanına gitme!. O, bu kadar mutluluğu duydu ya, hissetti ya!.. Altından kalkamaz!

O'nu, ağlatırsın !..

O, bu kadar sevilmedi çünkü.  .

Bırak,  yeter ki güller ağlamasın, umutlar hep yeşil kalsın.

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..