Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '16

 
Kategori
Güncel
 

John Kerry Gülen'in iadesi için 'somut delil' derken neyi kastetmiş olabilir?

John Kerry Gülen'in iadesi için 'somut delil' derken neyi kastetmiş olabilir?
 

Halk arasında bir deyim vardır...

S..ken yakalanmak diye.

Böyle bir durumda ne kadar savunmasız olduğunuzu düşünebiliyor musunuz?

İşte ABD'nin 15 Temmuz gecesi durumu tam da budur.

Gülen'in gizli ordularına çok güvenmişler ve onları harekete geçirtmişler, Mısır'daki gibi bir darbenin mutluluğunu yaşamayı tam da hayal ederken Gülen'in askerleri 'fos' çıkmıştır.

Daha doğrusu Türk Milleti'nin ferasetini, engin sağduyusunu ve de İstiklal Savaşı'ndan gelen 'Kuvayı Milliye' ruhunu hesaba katamamışlardır.

Darbe girişimi fiyaskoyla sonuçlanmıştır.

ABD, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığının anlaşılmasına kadar sessiz kalmış, sonra da "Seçilmiş hümümeti destekliyoruz" şeklinde klişe bir açıklama yapmıştır.

Ama esas sorun darbe girişimini Gülen'in kurduğu 'FETÖ'nün yaptığı ve Gülen'i de ABD'nin besleyip büyüttüğü gerçeğiydi.

Bu gerçeği Türkiye'den daha çok Amerika yönetimi biliyor.

Biliyor ama, söylemesi imkânsız.

Öyleyse şimdi 'kıvırtma' zamanıdır, ama nasıl?

ABD bu konuda uzman olsa da bu defa kan çıkmıştır.

Yenilecek, yutulacak, hazmedilecek taraf kalmamıştır.

Türkiye stratejik bir ortaktır, gözden çıkarılacak gibi de değildir.

Ya Gülen'i iade edeceklerdi ya da yine kıvırtma yolunu deneyeceklerdi.

Gülen'le daha başka 150 ülkede iş tuttukarından mecburen ikinci yol denenecekti.

Amerika'nın güdümündeki FETÖ terör örgütü 'suçüstü' yakalanmıştı, itirafçılar vardı, yani her şey ortadaydı. Üstelik Türk kamuoyunun tamamı bu konuda kesin kanaat sahibiydi.

Bu şartlarda ABD 'iade edemem' diyemezdi.

John Kerry çıktı ve 'Somut delil gösterin hemen iade edelim' dedi.

Görünüşte ne kadar doğru, masum ve iyi niyetli bir ifade.

ABD ne kadar da dostmuş ya, insanın gözleri yaşarıyor! Somut delil gösterebilirsek hemen iade edeceklermiş!

Öyle ya, ABD bir hukuk devletidir, hukuk devletinde de somut delil olmadan insanlar suçlanamazlar, hatta Ceza hukukunun evrensel prensibi gereği şüpheden sanık istifade eder.

Amerika'da ikâmet eden gariban yaşlı bir adamın ta okyanus ötesinde bir darbeyle ne ilgisi olabilir ki? Buna rağmen somut dellille ispatlayın hemen paketleyelim.

Peki, ABD somut delil derken neyi kastetmiş olabilir acaba?

Darbe girişimi TSK'da FETÖ'cü olarak bilinen subaylar tarafından gerçekleştirildi, üstelik bunlardan bazıları itirafçı oldular.

Bu, somut delil olabilir mi?

Hayır!

ABD daha seçilmiş hükümeti desteklediğini söylediği ilk açıklamasında bir de 'insan haklarına' riayet konusunda uyarıda bulunmuştu. Hatta 'Tarafları itidalli olmaya davet ediyoruz' şeklinde de garip bir açıklaması olmuştu. Batı medyasında eş zamanlı olarak işkence görüntüleri özellikle yayınlandı. 15 Temmuz gecesi Türkiye'de darbecilerin yaptıkları insanlık dışı vahşet, tıpkı Mısır'daki gibi, karartıldı ve bunun yerine çatışmalarda yaralanan darbecilerin görüntüleri servis edildi.

Demem o ki işkence altında alınan ifadelerin hukuki bir değeri yoktur ilkesini devreye soktular. Yani bundan böyle pişmanlık sonucu özgür iradeyle yapılan itirafların, darbe karşıtı subaylarla darbeci subaylar arasında geçen konuşmaların hukuken hiçbir kıymeti harbiyesi olmayacaktır.

Dahası Gülen'le darbeci subaylar arasındaki organik bağ nasıl ispatlanacaktır? Gülen'in tıpkı Ergenekon davalarını yürüten savcı ve hakimler için dediği "Ben onların birini bile tanımam" sözünü burada da dediğinde, ki dedi, olay bitecektir.

Bin tanesi de dese ki "Biz Gülen'in talimatıyla darbe girişimi yaptık",  Gülen bunu reddettiğinde, ben onların hiçbirini tanımıyorum dediğinde ABD için olay bitmiş olacaktır. Ne de olsa adama zorla tanıttıramazsınız ki, adam zaten yaşlı zavallı bir adam!

O halde ABD somut delil olarak ne istiyor olabilir?

Gülen ile darbecilerin ilişkisini gösteren, darbe talimatının yer aldığı yazılı belge.

Bu kadar sene kendisini köstebek gibi saklamış olan Gülen'in böyle bir açık vermeyeceğinden ABD adı gibi emindir.

Başka bir deyişle ABD, olmadığını kesin olarak bildiği bir şeyi bizden istiyor.

Suçlu iken güçlü olmaya sanırım bundan daha iyi bir örnek bulunamaz.

İşgal öncesi Bin Ladin'i Afganistan'dan isteyen ABD, Afganistan'a böyle yazılı somut belge mi ibraz etmişti?

ABD şimdi bizden somut yazılı belge istiyor ve bunu yaparken de sureti haktan gözüküyor.

Hani 'Kibar Feyzo' filminde bir sahne vardı...

Tarlada öküz gibi sürülen Feyzo'yu kaymakam görünce ağaya döner ve hiddetli bir şekilde"Bu nedir?" diye sorar. Ağa da Feyzo'yu yanına çağırttırarak ona "Ben sizin öküzünüzü vermiyor muyum? Bu ne haldır? Çabuk git ahırdan öküz al" der. Bu sözler Kibar Feyzo'nun çok komiğine gider ve...

"Ağam benimle eğleniyor" der ya...

İşte aynen öyle...

ABD de Türkiye Cumhuriyeti ile eğleniyor!

Ama bu defa ABD'nin işi çok zor.

Yukarıda söylediğimiz gibi hem kan çıktı ve hem de ABD s...ken yakalandı.

Hasan Basri Özgen

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..