- Kategori
- Şiir
Kevgir
İnsan kurşunla kevgire dönmez sevgilim.
Sırtından vurularak,
Kalbinden vurularak,
Ne de bomba cehennemleri içinde...
Dalkavukların gecesinde yuhalanmak,
Adamı kevgire çevirmez sevgilim.
Köşe yazarlarının süngülü kalemleri,
Tiranların kara gömleklileri
Padişahların kızıl sakalları
Profesörlerin kürsüden adını zikrederek bağırması
Kitaplarının meydanlarda yakılması
Adamı kevgire çevirmez sevgilim
Lakin...
Senin çizmenin topuklarından çıkan ses,
Arkanı dönüp giderken,
Atom bombalarından daha gürültülü.
Gözyaşlarının yanaklarından süzülmesi,
Piyasadaki paritelerin aşağı ivmelenmesinden,
Daha tepetaklak, daha alt üst.
Sesinin hafızamdan kazına kazına silinmesi,
İşgalcilerin tüfekleriyle devrilen mazlumların bedeni kadar
Soğuk!
Çok soğuk!
Ve gülüşünü görememek bir daha.
Romanın kumlarında bir kölenin,
Özgür kalacağı gün ölmesi kadar.
Ölü!
İskele de beyaz bir vapuru,
Eldivenlerini avuçlarının içine alıp uğurlamak,
Adamı kevgire çevirir sevgilim.
Emre Erden