- Kategori
- Deneme
Mutluluk aslında mutsuzluktur (2)

NOT: "Mutluluk aslında mutsuzluktur (1)" i okumak için http://blog.milliyet.com.tr/mutluluk-aslinda-mutsuzluktur/Blog/?BlogNo=405897
***
Çeşmenin başındaki yakışıklı gencin su içişine takılmıştım. Moralim çok bozuktu. Hayatımın en kötü günüydü; işten çıkarılmıştım. Hayatı sorguluyordum bir bank köşesinde. Yanımda kimse yoktu. Karşımdaki çeşmenin başındaki gencin su ile dansını izliyordum suratsız bir halde.
Genç sanki çeşmeyle konuşuyordu, şarkılar söylüyordu çeşmeye. Benim onu izlememi dahi garipsemedi, kimse yokmuş gibi hareket ediyordu. Onun bu halleri moralimi düzeltmişti. Bardağın dolu tarafından bakmaya başlamıştım kaç dakikadır. Bana iş mi yok, diyordum. Ben en iyilerine layığım. Şu sıvasız çeşmeyle arkadaşlık eden gençten ne eksiğim var.
Bu ruh halindeyken o genç çeşme başından kalkıp uzaklaştı. Bana fırsat doğmuştu. Etrafıma bakındım kimse yoktu. Sadece telaşlı gibi görünen gözlüklü, 30 yaşlarında biri oturduğum banka doğru geliyordu. Umursamadan çeşmenin başına geçtim. Çeşmenin bana mutluluk vereceğine inanıyordum. Önce elimi yıkadım sonra kahkahalar atmaya başladım. Suyu, yüzüme ve kafama döküyordum. Dünyanın en mutlu insanı benim, diye haykırmak istiyordum.
Bi ara etrafıma bakındım ve demin oturduğum banktaki telaşlı adamın mutsuz ifadesini gördüm. On dakika önceki halime benziyordu. Belki onu da ben etkilerim diye daha şevklendim. Su içmeyi, yüzümü yıkamayı ağır çekimde yapıyordum. Ben mutlu olmayı başarmıştım, onu da mutlu etmeliydim.
Göğüs kafesime bir ağrı saplandı birden. 110 kiloydum ve çok hareket etmiştim. Yoruldum galiba, hissine kapılmışken o deminki ağrı tarif edilemeyen bir ağrıya dönüştü. Ayağa kalktım, o banktaki mutsuz insana döndüm ve yere yığıldım.
Başımdaki adamın telaşlı telefon konuşmasını duyuyordum. Ambulans, ambulans, diye bağırıyordu.
Ölmüştüm, ama mutluydum.
Mutsuzluk aslında mutluluktur. Mutluluk aslında mutsuzluktur.
twitter.com/mahirtemur