Niçin Uğur Mumcu'yu andık?..

Geçtiğimiz 24 Ocak’ta tüm yurtta olduğu gibi Didim'de de Uğur Mumcu’yu anma toplantıları yapıldı.

Cumhuriyet Devrimleri’ne ve Tam Bağımsız Türkiye idealine gönül vermiş milyonlarca kişi Uğur Mumcu’nun aziz hatırası önünde saygı ile eğildi ve O’nu sevgi ve minnet duyguları ile andı…

O’nun hunharca katledilişini, bu dünyadan sökülüp götürülüşünü nefretle lanetledi.

“Vurulduk ey halkım; unutma bizi”, diyen o yiğit Türk aydınına, hep bir ağızdan;

- Seni unutmuyoruz, dedi… Demokrasi ve hukuk devletine olan inancını tazeleyerek, bilincini biledi…

Peki, bunca insan bütün bunları niye ve ne için yaptı?..

Toplumlar niçin bazı insanlarının unutulmamasını sağlamaya çalışır ve bu yönde anma toplantıları düzenleyerek, yıldönümü törenleri düzenlerler?..

Çünkü o insanlar, toplumun özlediği bazı ilkelerin ve bu ilkeler yönünde sürdürülen mücadelenin sembolü olmuşlardır.

Onları anmak, sözünü ettiğimiz bu ilkelerin hatırlanması ve yürütülen mücadelenin tazelenmesi anlamına gelir.

Uğur Mumcu, laik Cumhuriyet’in, tam bağımsız Türkiye idealinin ve Hukuk Devleti ilkesinin yılmaz bir savunucusuydu.

Sözünü ettiğimiz bu ilke ve değerleri kemiren Mafya-siyaset-tarikat üçgeninin altını çizerek, bu karanlık işbirliğinin aydınlanmasına yönelik ciddi adımlar atan namuslu bir aydın ve arı gibi çalışkan bir gazeteciydi.

O bugün aramızda yok…

Ancak, tutuşturduğu meşale alev alev yanmaya devam ediyor.

Mafya-siyaset-tarikat üçgeninin karanlığı, artık medya vitrinlerinde pazarlanmakta ve bugün artık herkesin görebileceği kadar açığa çıkartılmış durumda…

Ortaçağ karanlığının sembolleri ile emperyalizmin çıkar odakları arasında kurulmuş bulunan ortaklık, tümü ile de-şifre edilmiş bir halde…

Bizlerin görevi, Uğur Mumcu’nun ateşlediği bu mücadeleyi genç kuşaklara iletecek olan kültürel köprüyü oluşturmaktır.

Emperyalizme karşı sürdürülen ulusal kurtuluş savaşımızı zafere taşıyarak Milli Devlet’ini kuran ve bu büyük mücadelenin güç koşulları içinde yarının modern, tam bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temel esaslarını inşa eden Atatürk Türkiye’sinin bugünkü ÖNCÜ GÜÇLERİ olarak, Uğur Mumcu’yu, Bahri Üçok’u, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Yücel Bilgin’i, Muhammer Aksoy’u, Çetin Emeç’i, Abdi İpekçi’yi ve ortak ideallerimiz uğruna hayatını yitiren tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyor, onları katleden emperyalizmin işbirlikçisi karanlık güçleri nefretle [ama bilinçle] lanetliyoruz…

www.soruyusormak.com

www.kitlecizgisi.com