Passolig fıkraları: Passolig, adamı değiştirir!.

Passolig çıktı, tribünler boşaldı.

Bu, yaygın bir kanı; bunu değiştirmek de o kadar kolay değil.

(Passolig uygulamasına arada bir uymayanlar oldu. Özellikle Fenerbahçe, başlarda uygulamaya uymayınca, tribünler neredeyse doluyordu. Uymamanın para cezası vardı, ödeniyordu. Ama öyle bir yere gelindi ki, uymama, oynayacak stat bulamama tehdidine kadar uzandı. Sonuçta Fenerbahçe de, kendine özgü koşullara uygulamayı kabul etti.)

Genel bir tepki vardı.

Passolig alanların sayısı attıkça, maçlara gidenlerin sayısı pek değişmiyor/du. Ayrıca, Passolig uygulaması olmayan Avrupa maçlarına da Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor seyircisi gitmiyordu. Bunu gel de düşünme, tartışma! Düşünmek neyse de, tartışmak, ancak, program doldurmaya yarar!

Bugünkü verilere göre, Passolig alanların sayısı 736.881. İlk sırada Galatasaray (138.219), ikinci sırada Beşiktaş (124.904) var. Onları Fenerbahçe (82.291) izliyor. Trabzonspor (45.771) ise 5. sırada

(Kötü hava koşullarına bağlansa da, Beşiktaş-Galatasaray derbisini toplam 27 bin 218 seyircinin izlemesi düşündürücü değil mi?)

İkinci yarıda ne/ler olacağını bekleyip göreceğiz.

Passolig alanlar bile statlara niye gitmiyordu?

Biz, konuya/ soruna farklı bir açıdan baktık; “fıkra geleneği”ne sığındık. Bu fıkralar bizimdir: bunlarda Passolig’in “büyülü etkisi” gizlidir!

*****

Temel, yaramaz çocuklarını, tanıdık bir doktora götürmek istemiş. Çocuklar, “Ona deli doktoru diyorlar, biz deli miyiz?” diye gitmek istememişler. Temel, “Milletin öyle dediğine bakmayın, öyle doktorlara psikiyatrist denir.” demiş.

Çocuklar, ikna olunca kalkmış doktora gitmişler. Doktor sormuş, Temel anlatmış. Konuşma bittikten sonra doktor demiş ki:

“Çocuklara ve kendine bir Passolig al!”

Temel, hangi eczaneye sormuşsa, “Öyle bir ilaç yok” demişler.

Temel, çocuklarıyla kan ter içinde doktora gelmiş, durumu anlatmış. Doktor kızmış, “Ne cahil adamsın! Bir de ‘memleket sevdalısıyız’ diyordun.” diye Temel’i azarlamış.

Temel, alçak bir sesle:

“Niye kızdın ki Doktor Bey?” demiş.

Doktor, derin bir soluk almış:

“Siz gidince, ben de eve gittim, üstümü değiştirdim. Benim Passolig, o üstümde gördüğünüz pantolonda kaldı da...”

Temel, az düşünmüş, az sonra da “kurulmuş teyp”e dönmüş:

“Anladım, anladım, anladım,....”

*****

Temel, katkı olsun diye aileden herkese Passolig almış.

Passolig’i cebine koyan çocukları bir değişmiş bir değişmiş ki, sormayın!. O yaramaz çocuklar gitmiş, yerine beyefendi çocuklar gelmiş. Temel, bunun nedenini soranlara demiş ki:

“Benim çocuklarımın cebinde Passolig var.”

“O da ne?” demişler.

Temel, cebinden çıkardığı Passolig’i göstermiş.

Soranlar şaşırmış:

“Nasıl olur?” demişler, “Cepteki o kart, çocukların huyunu nasıl değiştirir?”

Temel demiş ki:

“Ver parayı, al Passolig’i, sen de dene! Denemesi bedava!.”

*****

Son söz:

Passolig, insanı “değiştirme”, “uysallaştırma” özelliği taşıdığından, maça gitmeye değil de cepte taşınmaya uygun bir “kart” mı yoksa?


http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com