Tahrik!

Ne de çok tahrik oluruz.

Önemlidir tahrik!

Yeri gelir, hukuken değer verilir.

Bir suç işlendiyse ve ağır tahrik veya haksız tahrik durumu oluştuysa, ona göre verilecek cezada indirime gidilir.

Hukuken nazara alınması şarttır tahrikin.

Belki de tek haklı ve doğru tahrik, hukukta yerini bulan tahriktir.

Gerisi ınının ınının!!!

Yani eskiden tahrik olmayan toplumumuzun bir kısmının son yıllarda özellikle tahrik olmuş halleri var ya, o tarafı kastediyoruz.

İstenmeyen.
Akla sığmayan.

Ayıp.
Çirkin.

Nedense de hep erkekler tahrik oluverir.

Kızdan, kadından, çocuktan!

Ve tuhaftır ki erkekten tahrik olan kadın yoktur.

Oysa beklerdik kadınlardan da misal, futbol maçında erkekler şortla çıkmasınlar maça… Eşofman giysinler diye bir atraksiyon!

I-ıh…

Kadınlardan duymadık…

Ne bilelim işte, kadınlar da diyebilirdi pekala, yüzme sporunda erkekler bizi tahrik ediyor, yüzme müsabakaları iptal edilsin…

Veya uzun boylu basketçiler yüzünden “Kaslı vücut yapıları bizi tahrik ediyor, kapatın bu kulübü, kapatamazsanız  satın gitsin…”

Yok duymadık.
Kadınlardan duyulmaz ki böyle abukluklar. Kadınların aklı başındadır.

Bu çirkinlikler, bizim yeni nesil “erkek güruha” ait.

Çocukların sınıfını ayıran, merdivenleri ayıran eğitimci olursa!

Tahrik gerekçeli…

Her şey olur.

Kız jimnastikçilerin kıyafetinden rahatsız olan idareci olursa her şey olur!

Yok edilen güzelim 19 Mayıs gösterilerinin ardında bile giysi noktasında rahatsızlıklar yok muydu!?..

Bayrama, çocuğa, spora bile cinsellik dürtüsüyle bakarsanız eğer, gelinen noktada Yeni Haber’den Sevgili İlkan Toprak’ın geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı “Filedeki sorun; Etek Ayarı” başlıklı yazısına şaşırmak da abes kaçar.

BEST’in kapanmasının sebebi başkaydı ama BEST gibi şehrin değerlerinden Büyükşehir Belediyespor bayan voleybol A takımının haklarının satılma gerekçesinin altında ne var?..

İlkan, bu konuyu gündeme getirdiğinde kıyamet kopması gerekmez mi?..

Herhangi bir açıklama yapıldı mı peki yazıdan sonra?..

Sorun sporcuların giydiği tayt öyle mi?..

Ah o meşhur erkek kafa ah…

Dünyanın her yerinde voleybolun uluslararası standartları aynıdır.

Afganistan veya Suudi Arabistan’da değilseniz bu standartlar evrenseldir. Çünkü spor evrenseldir. Cinsellik çağrıştırmaz, rahatsız etmez.

Neye, nereden baktığınız önemlidir.

Voleybol bayan takımının haklarının satılmasında onda bir değil, yüzde bir değil, velev ki binde bir etkisi olsun sporcuların giydiği taytın…

Tayt unsuru onda bir değil, yüzde bir değil, velev ki binde bir konuya dahil olsun…

Vah ki ne vah…

Yazık ki ne yazık…

Bir spor kulübünün bu seviyeye gelmesi için ne kadar çok emek, ne kadar çok zaman, ne kadar çok para harcanıyor bilinmez mi?..

İlkan’ın kaleme aldığı yazdığı yazının ardından süren sessizliği nasıl yorumlayacaksınız?..

Tayt,.. spor,... kulüp,.. satılma,.. kapanma….

Bugün arefe…

Böyle can sıkıcı bir konuyla bayramı karşılamak istemezdik ama üç günlük tatilde biraz olsun düşünelim…

Türkiye, bırakın ileriye gitmeyi; yerinde mi sayıyor, geriye mi gidiyor eğitimde, yargıda, basında, akademide, düşüncede?..

Ve o tayt erkek aklının neresinde?

Düşünelim.

**

Herkesin akıl sağlığını koruduğu nice güzel ve mutlu bayramlar dileğiyle…