Ülke güvenliyse havaalanları, Sultanahmet, İstiklal Caddesi de güvenlidir

Güvenlik zafiyeti yok da bu saldırılar nasıl bu kadar kolay yapılabiliyor?

Sadece Ramazan ayında, sadece İstanbul’da iki “büyük” saldırı… Doğuda, Güneydoğu’da zaten her gün bombalı, silahlı saldırı var… Bu kadar çok saldırı yapılabilecek ve siz çıkıp “güvenlik zafiyeti yok” diyebileceksiniz! (Başbakan Binali Yıldırım, TV’ler, 29.06.16)

Haddizatında, olaya sükûnetle, doğru bir açıdan bakamıyoruz… “Bu saldırılar, bu patlamalar neden önlenemiyor?” diye bakıyoruz. Oysa “bu kadar çok silah, bu kadar çok patlayıcı memlekete nasıl girmiş?” “Bu silah ve patlayıcıları ne kadar kolay saklayabiliyor, nakledebiliyorlar?” diye ısrarla sormamız lâzım!

Sınırlar o kadar sıkı korunabilmeli ki, bir “çakaralmaz” tabanca, 250 gramlık bir patlayıcı girememeli…

Silahlar, patlayıcılar girdikten sonra “geçmiş olsun”!

Ülkeye girmiş olan kontrol dışı silah ve patlayıcıların saklanmasını, naklini ve “ölüme susamış” teröristlerce kullanılmasını, artık, önleyebilirsen önle!

x   x   x

Ülke güvenliyse havaalanları da güvenlidir

Artık hepimiz uçakla seyahat edebiliyoruz… Dolayısıyla, havaalanlarındaki işleyişi, sıkı güvenlik tedbirlerini hepiniz biliyorsunuz. En önemli kontrol, girişteki, o kemerlerimizin bile çıkartıldığı, eşyaların ve üst aramasının yapıldığı X-RAY cihazından geçmek…

Havaalanlarının geniş kitleler tarafından kullanılıyor olması, oradaki kalabalığı da artırıyor. X-RAY cihazı önünde nasıl bir bekleme, nasıl bir kalabalık olduğunu biliyorsunuz.

Şimdi, düşünün: Bir terörist hiç aranmadan o kalabalığın arasına kadar rahatlıkla gelebiliyor. Yahu, oraya kadar silahla-patlayıcıyla geldikten sonra geriye ne kalıyor? Bir tek uçağı kurtarabilirsiniz. Ama o kalabalıkta patlayan bir canlı bomba, zaten, havaalanına saldırmış, ortalığı kana bulamış oluyor. Nitekim Atatürk Havalimanındaki üç saldırgandan biri, üzerindeki bombayı o bölgede patlatıyor!

Eğer patlayıcı sınırlarınızdan içeriye girmişse, artık, o silah ve patlayıcıların hangi canları yakacağını bilemezsiniz… Başta büyük şehirlerde yaşayan halk, güvenlik güçleri, ülkeyi ziyaret eden turistler… Vs. herkes hedeftedir. Ülkede, otomatik olarak "güvenlik zafiyeti" var demektir. Ülke güvende değil demektir. Hal böyle olunca; havaalanlarınız da, Sultanahmet de, İstiklal Caddesi de güvende değil demektir.

Tekrar tekrar tekrar vurguluyorum; silah-patlayıcı sınırlardan içeriye girememelidir. Resmî güvenlik kuvvetlerinin dışında kimsede silah ve patlayıcı bulunmamalıdır.

Türkiye; Irak, Afganistan, Suriye gibi Ortadoğu ülkelerinden biri haline gelmemelidir.