Yaşasın bugün Cumartesi / Benim sülalem kapalı

Fakat bu yüzden hiç birine düşman olmadım. Birine bile, “çıkar at şu eşarbını” demedim. Ama onların hepsi benim kafamı örtülerle donatmak istediler. Bunları niye söylüyorum; ben kendi akrabalarımı çok sever sayarım, onlar da beni.. Yani aramızda hiçbir ayrım yok bu yüzden! Fakat şu son günlerde akrabalarım dışında herkes kapalı açık ayrımı yapmaya başladı. Sorunum; biz neden düşmanlaştırılıyoruz?

Ben toplumun eşarp baskısı yüzünden Kuranı Kerim ve dini olan tüm yayınları okumaya çalıştım. Envar-ül aşıkın, Büyük İslam İlmihali, Müslüman Kızın El Kitabı, Yaşar Nuri Öztürk'ler falanlar filanlar.. O zamanlar bunun farz olduğu kafamıza dikte edilmesi ve sanki Müslümanlığın tek şartıymış gibi sunulması yüzünden çoook okudum. Çünkü kapanmayı hazmedemiyordum. Ve ben böyle bir farz bulamadım. Tüm ayetler tavsiye niteliğinde “örtünün” diyordu.İmam olan dedem, dayanamayıp sen namazını kıl, orucunu tut, başını kapamazsan kapama dedi. Fakat tüm çevrem yakamı bırakmadı.

Ben 9 yaşımdan itibaren bir sene bile orucumu bırakmamıştım. Bir tek onu yapabiliyordum ve diğerleri için hep bir mahçubiyet duyuyordum.17 yaşımda pes ettim ve başımı örttüm. Benimle birlikte aynı anda kız kardeşim de kapandı. Bu etrafın önce hoşuna gitti. Ben baskılar biter sandıysam da bitmedi. Bir gün eşarbımın rengi sorun oldu. “Kırmızı gibi canlı renkler kullanınca çok fazla güzel oluyormuşum” Diğer bir gün kollarımı sıvamam, bir gün uzun tırnaklarım, bir gün çorapsız bacaklarım… sorunlar bunları düzeltmemle dahi bitmedi. Önce üzerime hırka, ayağıma kalın babaanne çorabı giydim, yine kimseyi memnun edemedim. Hala herkesi çok rahatsız ediyordum. Bir gün uzun bir pardesü giymemin daha iyi olacağına karar veridi. Artık ipler onların elindeydi ve ben kapanalı bir ay olmuşken babaanneme dönmüştüm bile! Yine de “Berrin’in imanı zayıf” gibi söylemler yanımda konuşuluyordu.

İmanımı güçlendirmek için kadın hocalara vaazlara götürülüyordum.Bir gün yine bir vaaza gittik. İçeri bir girdik ki; bizden başka herkes kara çarşaflıydı. Biz ne olduğunu anlamadan kadın vaaza başladı. Onun vaazından anladığım kadarıyla biz kadın olduğumuz için cennete girmemiz imkansızdı. Kocalarımız başka kadınlara baksalar bile günahı bize aitti. Eğer kocamız bizimle yatmak istemezse sorun yine bizdik. Derken esas bombayı patlattı. “Bir kadın eğer kara çarşafa bürünmezse o Allah’ın gözünde or...dur.” Deyiverdi. Aynı anda tüm kara çarşaflılar, arkada sinip kalmış olan “eşarplı olan bize” kınayarak baktılar. Oradan nasıl kaçtığımızı bilemedik. O gün benim için milat oldu. Çünkü biz kadınlar ne kadar hayatımızı karartsak Müslüman dünyası asla tatmin olmayacaktı. Kara çarşafı benimsemem de imkansızdı. Zaten bu halde bile günahkardık. Dedim ki; “madem her şart altında günahkarız, hepten günahkar olayım bari” ve kız kardeşimle iki aylık kapanma macerasına birlikte son verdik.

Orucumu 38 yaşıma kadar hiç bırakmadım. Ta ki bir gece sahur sonrası tam tv’nin karşısında uyuya kalmışken, televizyonun sesine uyanıp bir dua ile karşılaşana kadar! Dua okunuyor ve altta Türkçe meali yazıyordu. Bu dua Ahsap suresi idi. Gözlerime inanamadım. Açıklamasını tek tek okudum. Bu nasıl bir şeydi? Ertesi gün derhal kuranı açıp Ahsap suresini okudum. Evet aynen öyle yazıyordu. Hemen Yaşar Nuri Öztürk’ü ve birkaç daha din aliminin Ahsap suresi ile ilgili açıklamalarını okudum. Evet hepsi aynen duyduğum gibiydi. Peki bundan sonra ne mi oldu; günlerce araştırma yapıp, hepsini karşılaştırdım. Araştırmalarım ta Turan Dursun’a kadar gitti. O bir kitap yazmış ve bu ashap suresi ile iniş sebeplerini ve neden inanmadığını ayrıntıları ile yazmıştı. Ve bu yüzden de öldürüldü. Bunları niye yazdım; insanlar çok okursa bazı düşünceleri değişebiliyor. İnanç sadece bir şeye inanmakla değil inanmamakla da ilgili bence! Ve bir insan aklına danışıp buna rağmen inanamıyorsa bu neden suç oluyor. Bunu hiç anlayamayacağım. Herkesin inanca saygı istemesini anlıyorum. O halde inanç eksikliğinin dile getirilmesine de herkes saygı duymalı diye düşünüyorum. Sonuç olarak kimse inanç baskısı yapmasa hayat ne güzel olur.

Not: Turan Dursun ve Ahsap suresi ile ilgili yazdıklarını herkes okumalıdır. Adamcağızın neden boşuna öldürüldüğünü böylelikle herkes anlamış olur. Saygı ve sevgilerimle mutlu cumartesiler dilerim. Berrin Aksu