Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

ABD ciğerimizi söküyor, hükümet bakıyor…

ABD ciğerimizi söküyor, hükümet bakıyor…
 

TC. Anayasasının değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerinden biri,

MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Yani Türkiye’de yaşayan her vatandaş yönetimle olan ilişkilerini Türkçe yazarak, konuşarak halletmek zorundadır. Bu konuyu kimse oraya buraya çekmesin. Çünkü son derece açık ve net açıklanmıştır. Evinde mahallesinde, sokakta kimin hangi dili kullanacağı kişileri ilgilendirir. Ama halk ile yönetim ilişkilerinin belirleneceği durumlarda Kullanılacak dil Türkçedir. Milli eğitimin kullanacağı dil Türkçedir. İstenildiğinde gerek görülüyorsa diğer diller seçmeli ders olarak okutulabilir. Baştan söylemekte yarar vardır. Eğer birileri bu kuralları çiğniyor ise anayasa suçu işliyor demektir. Hükümet buna seyirci kalıyorsa bu suça iştirak ediyor demektir.

BDP li belediyeler tabiri caizse hükümeti hiç takmıyorlar. Şimdilik iki dili hızla hayata geçiriyorlar. Alınan bilgilere göre, Muş Bulanık’a bağlı Erentepe belediyesi, bina içinde Kürtçe levhaları astı bile. Diyarbakır belediyesi de nikâhı Kürtçe kıyacak, su faturalarını Kürtçe yollayacak.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, “Didim’de çok sayıda yabancı yaşadığı için belediye İngilizce-Türkçe fatura basıyor. Bizim belediyelerimiz de Kürtçe fatura basarsa hukuka aykırı olmaz” sözleri konuya hangi gözle baktığını gösteriyor.

Çok yakında sınırlarını belirleyip, o sınırlar içersinden askerimizin çıkmasını isteyeceklerdir. Olmazsa bir büyük çatışma örgütleyip, ardından barış gücü bile çağırabilirler. Artık maskeleri gerçekten düşmüştür. Bölücü başının biz Türkiye’den ayrı bir devlet düşünmüyoruz mesajları ancak saf vatandaşı kandırmaya, istedikleri ortam hazırlığı için zaman kazanmaya yöneliktir.

Peki, bütün bunları hükümet görmüyor mu? Bilmiyor mu? Gayet iyi biliyor da seyretmek işine geliyor. Değilse en ufacık bir protestoyu hamile kadını tekmeleyip çocuğunu düşürtecek kadar şiddetle bastıran hükümet adım adım gittiğimiz bölünmeye neden müdahale etmez? Bilemiyoruz, yoksa bu davranış deliğe süpürülmemenin diyeti midir?

Konunun bir başka yanı BDP yöneticilerini bu kadar pervasız davranmaya iten nedir? Bu cesareti nereden, kimden alıyorlar? Anayasaya aykırı davranmayı alışkanlık haline getirmek her halde demokrasi istemek falan değildir. Gerçi eş başkanı daha iyi bilir ama bu olsa olsa BOP projesinin bir uygulama merhalesidir ve arkasında ABD vardır.

Öyle veya böyle, herkes bilmelidir ki, yapılan yanlışların hesabı sorulacaktır. Bu gün, yarın veya öbür gün, ama mutlaka…

İzmir. 2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..