Acı patlıcanı çırağı(!) çalmaz !

Düşünün ki arkadaşlar, iki aydır yazı yazmamışım burada! Blogdaşlarım yaşamımdan endişeli! Mesaj üstüne mesaj

gönderiyorlar!

“Ahmet, öldün mü lan! Öldüysen de kaldıysan da bildir! Fatiha gönderelim sana anadın mı? İhtiyacın vardır!”

Yazacak bir konu da bulamıyorum! Ne yapayım?

Anneannemden duyduğum mesel ya da atasözlerinden bir tanesini ısıtıp servis yapardım!

“Acı patlıcanı kırağı çalmaz!”

Bunu şöyle yazsam daha reytingi yüksek olur!

“Acı patlıcanı çırağı çalmaz!”

İkisine de yazı yazılır ama alttaki daha caziptir!

Müthiş yorumlar gelir!

“Ahmet Bey; Abi o kırağı olmayacak mıydı?”

“Hayır kardeşim çırağı!”

“Kimin çırağı Abi?”

“Patlıcanın!”

“Ahmet Bey çok güzel bir konuyu aydınlattınız! Duruyorsunuz duruyorsunuz turnayı gözünü kaşırken vuruyorsunuz! Hem

kaştan hem ayaktan gitti garibim!””

“Tesadüflere bırakmam işi!”

“Ahmet Bey; dikkat ettim de noktalama işaretleriniz yerli yerinde! Kutlarım sizi!”

“Az önce nokta atışı yaptık ya!”

İki ay yeter bu Millete!

Sesim gelmese Fatiha’ya başlayın ha!

Not: Sevdiğim blogcular iki ay sonra hazır!!

Not: Birinci atasözü tarlada, değiştirdiğim atasözü manavda geçiyor!!!