Acil! Hasankeyf'e sadakat

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sitesinden alıntıladığım bir bölümü aşağıya kopyalıyorum:

İlçe, sahip olduğu zengin tarihsel yapılar nedeniyle 1981 yılında bütünüyle sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. GAP projesi kapsamında bulunan Ilısu Barajı nedeniyle bu tarihsel yapılar bütünüyle sular altında kalacaktır.Bu konuda çalışmalar Kültür Bakanlığı ve DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir

Hasankeyf'ten bahsediyorlar, bakanlığın sitesinde Hasankeyf adına ayrılan bölümde yazıyor bunlar, tanıtım sözde. Baştan aşağı skandal bana göre.

Farkında mısınız, tarihi yapılar bütünüyle sular altında kalacak derken hiçbir üzüntü belirtisi göstermemişler. Üstüne üstlük çok da kararlılar ve marifetmiş gibi bu yok oluşun aynı zaman Kültür Bakanlığı tarafından da desteklendiğini "övüne övüne" belirtmişler. Ne de olsa "hayat çok acımasız."

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, "Hasankeyf'in yok olmasını ben de istemem ama hayat çok acımasız" demişti, halbuki acımasız olan hayat değil, bizzat kendileri. Geçtiğimiz aylarda da Hasankeyf'i baraj suları altında bırakacak bu projeye Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mümtaz Soysal'dan da destek gelmişti. Neymiş efendim, oraya baraj yaparsak oranın bizim olduğunu tüm dünyaya gösterirmişiz.

Bunu göstermenin daha şefkatli yolları yok mu? Böyle bir şeyi göstermek için bu kadar acımasızlaşmak mı gerek?

Hasankeyf yok olmamalı, bunu her geçen gün daha da yüksek sesle, daha çok haykırarak söylemeliyiz hep bir ağızdan. Hasankeyf Kalesi çöktü geçtiğimiz günlerde ve Hasankeyf'in o kısmı ziyarete kapatıldı. Ne acı, ne yazık! Bakımı bile bırakmışlar mı yani? Söylenene göre öyle, çöküş sebebi bakımsızlık olarak belirtiliyor çünkü.

Kabullenmek ve süreci Kültür Bakanlığı'nın sitesine yazmak ne kadar kolay. 1981 yılında Sit Alanı ilan edilmiş, bari bunu yazmasaydınız, böyle oldu, çok da zengin tarihi yapılar, ama bir işe yaramaz, biz onu sular altında bırakacağız demek yerine! Bu projenin yazılması gereken yer Hasankeyf'in tanıtım yeri değildir, hele hele Kültür Bakanlığı'nın sitesi hiç değildir. Ne olursa olsun Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın böyle bir projeye destek olması bir yana, bu desteğini hiç yüzü kızarmadan sitesine koyabilmesi skandaldır benim gözümde.

Hasankeyf'i yok edecek bu baraj projesini engellemek için çabalamaya devam etmeliyiz, bir imzayla, dilekçelerle, yazılarla... Atlas Dergisi'nin düzenlediği Hasankeyf'e Sadakat yolculuğu üçüncü kez başlıyor. 27-30 Ağustos tarihleri arasında bu kez. Kalkış İstanbul ve Ankara'dan, yolculuk ve rehberlik ücretleri 150 TL, ayrıntılı bilgiyi www.dogaturkiye.com adresinden ya da 0216 462 17 31 numaralı telefondan alabilirsiniz. Hasankeyf Kalesi'nin yıkılmasıyla gelirleri turizm olan Hasankeyfliler yeniden işsizlikle karşı karşıya, Hasankeyf'in değerini elinden almaya çalışıyorlar, bunun planlanmış bir süreç olduğuna bile inanırım ben!

Yeri gelmişken, Türkiye'de acilen müdahele edilmezse yok oluşla karşı karşıya olan değerlerimizi de sıralamak istiyorum burada, lütfen içiniz kararsın!

İğneada Ormanları, İstanbul(Ömerli Havzası, Batı İstanbul Meraları, Küçükçekmece Havzası), Manyas Gölü, Kaz Dağları, Batı Toroslar, Antalya Ovası ve Sorgun Ormanları, Ermenek Vadisi, Göksu Deltası, Seyhan Deltası, Kızılırmak Deltası, Yeşilırmak Deltası, Doğu Karadeniz Dağları, Çoruh Vadisi, Macahel, Akşehir ve Eber Gölleri, Tuz Gölü, Tersakan Gölü, Kulu Gölü, Bolluk Gölü, Obruk Yaylası, Yeşildere, Hürmetçi Sazlığı, Munzur Dağları, Bulanık ve Malazgirt Ovaları, Dicle Vadisi-Hasankeyf, Güney Fırat Vadisi ve Birecik Bozkırları, Karkamış, Zap Suyu Vadisi...

Bunların hepsi "çok acil" alarm veriyor.

Hasankeyf'e ve tüm bu sayılanlara bir kez daha sadakat... Acilen ve mümkünse hemen şimdi!