Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '10

 
Kategori
Siyaset
 

Adalet Bakanı niye HSYK'da?

Adalet Bakanı niye HSYK'da?
 

Anayasa'nın 159. maddesinde şöyle der: "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.

Kurulun başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabii üyesidir. (...)"

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yine gündemde bir süredir. Atama sıkıntısı yeniden baş gösterdi ve kurul tıkandı deniyor. Burada ister istemez Anayasa'dan yine bir hüküm dikkat çekiyor. Anayasa'nın aynı hükmü Adalet Bakanı'nın atama yetkisinden, geçici görevlendirme yetkisinden de söz ediyor.

HSYK'nın yaptığı atamalardan bağımsız düşünülürse söyleyeceklerim daha iyi olacaktır. Konu tamamen yargı bağımsızlığı ile alakalı çünkü... HSYK'nın içinde bırakın Adalet Bakanı'nın bu yetkilerini, Adalet Bakanı ve müsteşarının bulunması bile yargı bağımsızlığına gölge düşüren bir durum bana göre. Yürütmenin, yargı üzerinde baskısı bir nevi...

Adalet Bakanı kendisine-iktidarına yakın hakim ve savcıların önemli görevlere gelmesini ister, AKP döneminde de kadrolaşmanın ne kadar kaygı verici durumda olduğu biliniyor. Sadullah Ergin'in atamaları tıkadığı söyleniyor. HSYK kendi kararlarını bakana dayatıyor diyen de var. Burada kimse kusura bakmasın ama ben HSYK'dan tarafım. Adalet Bakanı'nın istediği atamaların yapılması zaten bana göre bir skandaldır, dolayısıyla burada HSYK'nın bakana dayattıklarından değil, bakanın HSYK'ya dayattıklarından konuşulmalıdır.

Adaletin kılıcı keskindir, gözü kördür derler. Gözü kör olmalıdır en azından adaletin. Anayasa Mahkemesi'nin kapısında yer alan ve Bekir Coşkun'un "aaa Dürdane Halam" şeklinde nitelediği heykele rağmen gözü kördür. Türkiye'nin bir yüksek mahkemesinin kapısında yer alan Adalet Tanrıçası heykelinin gözünün açık olması da ayrı skandaldır. Bu sebeple YÜRÜTME ve YARGI ayrı organlar olarak kalmalıdır, yargı, yürütmeyi denetleyebilir, ama yürütme yargıya müdahele edemez, etmemelidir.

1962'de kurulmuş HSYK, o zamanlar da Adalet Bakanı var mıydı kurulda açıkçası emin değilim. Yoksa 12 Eylül ürünü olan anayasayla mı girmiş?

Şu an bunları bırakıp, ne zamandan beri orada olursa olsun, bakanın artık o kurulda olmaması gerektiğini söylemektir gerekli olan... Zaten yargı üzerinde bir dolu baskı var, en azından şu son olay iyice ders olsun ve HSYK'yı kendi başına bırakalım.

Ek not: Cumhuriyet Gazetesi'nin yıllardır kullandığı Ulusal Takım deyişini yeni keşfedip, bunun üzerine kaçın kurası olduğunu söyleyip, gözünden kaçmayacağını belirterek, Ulusal deyişi üzerinden Cumhuriyet'e çatan Hadi Uluengin'i tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..