Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '09

 
Kategori
Deneme
 

Ağlama palyaçom

Ağlama palyaçom
 

Ağlama Palyaçom


Yüreğimle sana bir ses verebilseydim eğer; uğruna ölür ve ardıma bakmadan ölümün şerbetini yudumlardım. Uçurumun kenarında dolunayı yudumlarken, bir ayağımı huzura, diğerini de sevgiye attım. Akşam saat 9'u 5 geçiyordu. Uzandım yıldızlara ve SERÇE parmağımla dokundum güzel ışıltısına. Sanki o anda serin bir sükunet ürpertti içimi. Yüreğimden şırıl şırıl sular akar oldu. Galiba ben ıslanıyorum. Saçlarım ıslak, gözlerim dolu dolu. Avuçlarım ise mis kokulu bir hayal döşeği.

Aynada, tam karşımda duran ve bana asla benzemeyen koca burunlu palyaço; şimdi gözyaşlarıyla buğulu bir silüeti ağırlar. Biraz ağlamaklı ve biraz da berbat bir hüznü vardı. Aynadaki buğuyu, parmakucuyla yazdığı " İstanbul'da Sonbahar " bozuyordu. Yüzünden akan beyaz boyalı gözyaşları yere damladıkça ayaklarına bir huzur serilir oldu. Bunun adı ne olmalıydı? Biraz şafak örtüsü, biraz da hüzünlü bir sirk melodisi... Bir şeyler olmalıydı ama mutlaka...

Siyah beyaz bir fotoğraf gibi unutulmuş çocuğun avucunda taşıdığı küçücük; ama özünde koca bir yürek olan merhamet yuvası var. Size her seferde bir yer vardır orada. Arkasında yıkık bir şehir vardır aslında ama o, kendi şehrini içinde özümsemiştir. Büyükleri onun o küçücük kuş yuvası gibi saf yüreğini kötülüklerle, çirkinliklerle yere düşürmüştür. Pislenmiştir üstü bir kabuk gibi. Akıttığı kurban olunasıca çocuk gözyaşları tertemiz pak eder duru bir cam gibi minik yüreğini. Saçlarından yağmurla süzülen küçük yıldızcıklar, yanağından akıp burnu yırtılmış pabuçlarına doğru yol alır. Artık ayaklarının altında buluttan bir yorgan vardır. Yağmur ha yağdı, ha yağacak... Mutluluk sağanağı yaklaşıyor küçüğüm...

Gökhan Cenker

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..