Ahmedinejat blöfü gördü

İran vatandaşlarının, Birleşik Amerika, Fransa, İngiltere gibi ülkelere girerken parmak izlerinin alınmasına misilleme olarak Ahmedinejat bu ülke vatandaşlarının İran’a giriş yaparken parmak izlerinin alınmasına karar verdi. Göze küçük bir detay olarak çarpan bu olay aslında milletlerin onurlarının belki de hat safhası ve bu doğrultu da devletinin izlediği politika ise kırılma noktası olarak görülebilir. Çünkü ilişkilerin sürdürülebilirliği ve hatta toplum psikolojisi açısından çok önemlidir.

Ahmedinejat, İran’ın bugünkü rejimine paralel olarak Humeyni döneminden başlayarak izlenen yol ve toplum yapısının zorlanarak değiştirilmesi noktasında belki sınıfta kalmıştır. Kişisel hak ve özgürlükleri kısıtlı toplum, şah döneminin etkisindeki ve dünyadaki prestijinden çok şey kaybetmiş görünmektedir. Ancak Dünya’nın emperyalist yapı taşlarına karşı olan tutumu sınıf atlamıştır. Bu duruş emperyalist ülkeler tarafından neronluk olarak adlandırılıyorsa bu da yanlıştır çünkü kendi sicilleri temiz değildir, o ülkelerin önce aynaya bakmaları gerekmektedir.

İsrail’in filistin’e yaptığı zulümler nasıl dünya da göz ardı ediliyorsa, önümüzde duran Irak örneğinde olduğu gibi özgürlük getireceğiz diye nasıl kan ve göz yaşı dökülmüşse bunlar İran için Öncelikle ülkesini koruma ve kollama açısından aldığı olmazsa olmaz tedbirlerdir. Vatandaşının onuru, namusu nükleer silahtan önce gelmektedir.

İran işte bu nedenlerle nükleer faaliyetlere girişmiştir. Bu çalışma ve uygulamaları kendileri yapanlar aynı girişim ve davranışı İran’a reva görmemektedir. Sovyetlerin dağılmasından sonra Dünya da tek bir güç olarak kalan ABD bu gelişmede yalnız olmadığını anlamış ve telaşa düşmüştür. Ahmedinejat’ın, ” Dünya ABD ve İsrail sonrasına alışacaktır” Sözleri adeta bir gözdağıdır.

Bizde durum nasıldır? Ülkemiz bir yandan Amerika’ya kızan hatta küfredenlerin aynı zaman da oralara gitmek için nasıl can attıklarını, sıraya geçtiklerini hepimizin bildiği, ikilem yaşayan insanlarla doludur. Zaten ABD’ye karşı politik duruşumuz da bellidir. Yunan adalarından Ayvalık’ a motorlara binip güne birlik alışverişe gelen Yunanlılar, Edirne’de yarım kilo peynir için bile bakkala gider gibi ülkeye giriş çıkış yapan Bulgarlar, Yunanlılar, Romenler öte yanda sınır kapısına vizesi olmadan yaklaşamayan Türkler. Misilleme hakkında Aklınıza bir şey geliyor mu?

Bugün ne oldum delisi ABD’ ye tavır koyan zihniyet esas devlet zihniyetidir. ABD’ ye dünkü çocuk muamelesi yaparak adeta dalga geçen İran ise Pers İmparatorluğunun bugünkü devamıdır. Yani yeni Dünya ABD dünkü çocuktur aslında( küçümsemek adına değil gerçek zaman kesiti açısından böyle nitelendiriyorum) Dünya Bin yıl sonra ne konuşur bilinmez fakat bilinen bir gerçek Amerika’nın hükümranlığının belki de persler tarafından birgün sona erdirilme olasılığı olduğudur.

Bu büyük tarih periyodun da ABD 130-140 yıllık zaman aralığına sıkışıp kalacak ve tarih kitapların da bir iki sayfadan fazla yer kaplayamayacaktır.

Zaman güç zamanıdır. Askeri, ekonomik, sosyal, siyasal üstünlük korunduğu ve kötüye kullanılmadığı sürece devamlılık gösterebilirler. ABD bugün tavandadır. Unutmayalım ki Türkler de tavan yapmış ve bunun yüzyıllar boyunca tecrübesini yaşamış bir devlettir. Şimdi masaya yumruğunu vurabilecek kısasa kısas yapabilecek, emperyalist ülkelere taviz vermeyecek bir lider ihtiyacı vardır.

Eski Dışişleri bakanımız eski büyükelçimiz, Sn İlter Türkmen’in anılarını anlatırken beni Amerika’da havaalanın da ayakkabılarıma kadar çıkartıp aradılar dediği anda Televizyonun karşısında utancımdan nasıl kızardığımı hatırlıyorum. Askerlerimizin başına nasıl çuval geçirildiğini hatırlıyorum. ABD’nin Türkiye sınırları içine hiç turist organizasyonu olmadığını ve yapılmadığını kaç kişi biliyor ülkemizde?

Şimdi Ahmedinejat Türkiye ziyaretini programına aldı. Anıt Kabir’e uğramayacakmış..! Bu da ayrı bir problem tabi .. yani yaklaşımlar, tavırlar ve devlet politikaları fakat eğer ki Ülkemize gelip de Anıt Kabiri ziyaret etmez ise bu yaklaşımı da eleştiriyor ve kınıyorum bu başka bir şey. O zaman bekleyip göreceğiz. Eğer buna misilleme yapalım diyenleri duyar gibiyim. Misilleme yapamayız zira Onların “Mustafa Kemal Atatürk” gibi bir büyükleri yok ki selam durmayalım.