Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '14

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Ahmet Tufan Şentürk

Ahmet Tufan Şentürk
 

Ahmet Tufan Şentürk ( 1918- 05 Mayıs 2005 )


Konuk  yazar: Prof. Dr. İsa Kayacan

Ankaralı şair ve yazar Ahmet Tufan Şentürk 09 Mayıs 2005 tarihinde aramızdan ayrıldı. Dileği üzerine memleketi olan Konya / Ermenek'te toprağa verildi. Aradan 9 yıl geçti. Zaman akıp gidiyor. Ne çabuk  koca 9 yıl oldu...

Ahmet Tufan Şentürk'ü yakından tanıyan ve onun hakkında üç kitap hazırlayan( hayatı, şiirleri ve  düşünceleri )  Prof. Dr. İsa Kayacan A. Tufan Şentürk'ün vefatının 9. yılı münasebetiyle   iki  yazısı bize  ulaştı... Bunları siz değerli okuyucularımla  burada paylaşmak istiyorum. Prof . Dr. İsa  KAYACAN'a  teşekkür ediyor ve sevgili Ahmet Tufan Şentürk'ü saygıyla ve rahmetle anıyorum. Sözü  Sayın İsa Kayacan'a bırakıyordum:

Ahmet Tufan Şentürk’ü arıyor ve özlüyorum (1)

Prof. Dr. İSA KAYACA

Ahmet Tufan Şentürk, şiirimizin beşyıldızlı çınarıydı… O, herkesle barışık, insanları karşılıksız seven, yazdıkları, yayınladıklarıyla bizler için örnekti, yol göstericiydi. O’nun yakınında olmaktan, onunla birlikte yürümekten büyük onur duyduğumu burada tekrarlamalıyım…

Ahmet Tufan Şentürk ismi, Türk şiirinde, Türk edebiyatında ilk sıralarda yer almaktadır. 09 Mayıs 2005 tarihinde aramızdan ayrılan Ahmet Tufan Şentürk’le yıllarca beraberliğim oldu. Ondan hep nasihatler aldım, onun yürüdüğü aydınlık yolun yolcuları arasında yer almaya çalıştım. Armağan 3 ve 4 adlı kitapların hazırlanışını birlikte yaptık. Bu kitaplarda yer alacak yazı ve şiirler üzerindeki seçim titizliğini unutmuyorum…

1940’lı 1950’lili yıllarda yazdığı şiirlerin mısralarının tümünü ezbere zihninde tutan, o şiirler üzerinde bir yanlış okuma yapıldığında dün yazmış gibi nasıl yanlışlarımı bulduğunu, hatırladığını takdirle karşılamışımdır, alkışlamışımdır.

Vefatından sonra, Mustafa Ceylan’la birlikte yürütmeye çalıştığımız, “Ahmet Tufan Şentürk Türk Şiirine Hizmet Ödülleri”ni beş yıl sürdürebildik, dağıtabildik. Gönlümüz bu ödüllerin sonsuza kadar sürmesi, dağıtılmasıydı, olmadı. Bir yerde kesilmek zorunda kalındı... Mayıs 2007’de yayınladığım “Aramızdan Ayrılanlar”adlı kitabımın 94,95 ve 96. sayfalarında yer alan Ahmet Tufan Şentürk’le ilgili biyografiye bir göz atalım:

Ahmet Tufan Şentürk: Nüfus cüzdanında doğum yılı 1924 olarak görünüyor. Gerçek doğum yıllarının 1916-1918 olduğu ifade ediliyor. Ahmet Tufan Şentürk Konya ilinin Ermenek ilçesine bağlı Esentepe (Eski adı:Lamos) Köyünde doğdu. Babası Battalgazi soyundan Battaloğlu Gök Ali, annesi bir Müftü kızı olan Fatıma hanımdır. Ahmet Tufan Şentürk 12-13 yaşlarında anne ve babasını kaybetti. İlkokulun üçüncü sınıfına kadar olan bölümünü bir yılda, Ankara Solfasol’da, öteki bölümünü de Ermenek Göktepe kasabasında tamamladı. Ankara’ya dönen Şentürk, amelelik, otel katipliği, garsonluk gibi işlerde çalıştı. Bilecik ortaokulunda yatılı olarak okudu.İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nde de yatılı olarak öğrenimini tamamladı…

Ahmet Tufan Şentürk, lise öğreniminden sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu.. Askerliğini yedek subay olarak tamamlayan Şentürk, ikinci sınıfına geçtiği Hukuk Fakültesi’ne devam edemedi…

1948 yılında Ankara Valiliği Özel İdare Müdürlüğü’nde Memuriyete başlayan, bu yıllarda yazmaya devam eden Şentürk, 1950 yılı Mart ayında “Hisar” Dergisi yayın hayatına başlayınca bu derginin yazı kadrosunda yer aldı. Bu yıl Numune Hastanesinde görevli hemşire Fahriye Gökcan ile tanıştı. 25 Mart 1959 tarihinde Fahriye hanımla evlendi. Eşinin 03 Aralık 1976 tarihinde astım ve kalp yetmezliğinden vefatıyla yıkıldı. Sevgisinin büyüklüğünden bir daha evlenmedi.

Ankara Valiliği Özel İdaresinde Şeflik, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü yapan Ahmet Tufan Şentürk 1975 yılında kendi isteğiyle emekli oldu.. Adı 1998 yılında köyü Esentepe’nin bağlı bulunduğu Sarıveliler ilçesinde Bir İlköğretim okuluna ve 2000 yılında da evindeki kitap ve dergilerini bağışladığı Sarıveliler İlçe Halk Kütüphanesine verildi…

Türkiye’de “İlköğretim Türkçe 6.sınıf”Ders kitabında “Barışa özlem”, Makedonya da  “Okuma kitabı ,Sınıf VIII”de “Mutlulutan yana şarkılarımız” adlı şiirleri yer aldı… Ahmet Tufan Şentürk edebiyatımızda şair olarak tanındı.. Şiir dışındaki edebi türlerle pek ilgilenmedi.. Şiir dışındaki deneme, kitap eleştirisi, röportaj, anı türündeki yazılarında bazen, Battal Gökcan-Gökçe, Ahtuşen, Battal Arif takma adlarını kullandı.

Çok sayıda gazete ve dergide şiirleri, yazıları yer aldı.. Orta Doğu, Vakit, Anayurt ve Tasvir Gazetelerinin yazı kadrolarında bulunan Ahmet Tufan Şentürk.

Sarhoş Dünya (1958), Mustafa Kemal (1966), Allah Versin (1969), Çakırdikeni (1971), İnsanlık Şarkısı (1976), Hepsinden Güzel (1986), Sevgiyle (1988), İnsanlık Şarkıları (1998), Yarası Olan Gocunsun (1999), Gidenler-Kalanlar, Gerçekler-Yalanlar, aramızdan ayrılan dostlarla ilgili yazılar (1999), Sarıveliler Armağan-I (Mustafa Ceylan’la, 2000), Ahmet Tufan Şentürk için Ne Dediler? Armağan-II (Mustafa Ceylan’la, 2002), Armağan III (Dr. İsa Kayacan’la, 2004), Armağan IV (Dr. İsa Kayacan’la,2005) adlı kitaplarını yayınladı.

Ayrıca, Şölen(1991),Selam Size Tüm İnsanlar(2000) adlı şiir kitapları Kültür Bakanlığı’nca yayınlandı.

Hakkında, Fahriye-Tufan (Dr.İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Güngör Özmen 1978), 50. Sanat Yılında Ahmet Tufan Şentürk (H. Rıdvan Çongur 1997), A.Tufan Şentürk Hayatı-Sanatı-Şiirleri (Mustafa Ceylan 1997), 80.Doğum Yılında Şair A. Tufan Şentürk (Prof. Dr. Saim Sakaoğlu,1999-2002), Torosların Türküsü (Mustafa Ceylan,1999), Mevlânaca Sevgi Eken-Yunus Gibi Çile Çeken A.Tufan Şentürk Destanı (Özkan Gönlüm,2003) adlı kitaplar yayınlandı.

***

Ahmet Tufan Şentürk’ü arıyor ve özlüyorum (2)

Yurt içinde ve dışında Uluslararası onlarca toplantıya  katılan Ahmet Tufan Şentürk’ün hayatı, Selçuk Üniversitesi öğrencilerinden Dilek Sekücü’nün mezuniyet tezine konu oldu. Öğretmen Tülay Ayaz Ş’de Ahmet Tufan Şentürk’le ilgili bir tez hazırladı.. Yahya Akengin’in yazdığı Torosların Öbür Yüzü adlı oyun, TRT Radyolarında oynandı.. H. Rıdvan Çongur’un yazdığı kitap esas alınarak TRT Televizyonlarında yapımcı Taha Feyizli uygulamasıyla Ahmet Tufan Şentürk belgeseli yapıldı ve gösterime sunuldu…

Ahmet Tufan Şentürk 2005 yılının ilk yarısından itibaren rahatsızlandı.. Yeğenleri Mustafa Şengül, Yücel Şentürk ve Nuran Şentürk Karakılıç bakımı için özen gösterdiler.. Bu rahatsızlık döneminde, sevdikleriyle, dostlarıyla görüştükçe moralinin biraz düzeldiğini, sevindiğini gördük...

İsa Kayacan tarafından hazırlanan Armağan-3 adlı kitaptan sonra, yine İsa Kayacan tarafından hazırlanan Armağan-4, adlı Ahmet Tufan Şentürk’le ilgili kitabın yayımının istenilen ve beklenilen sürede sonuçlanamaması üzüntü kaynağı oldu.

Nihayet 05 Mayıs 2005 tarihinde Armağan-4 adlı kitabın basılmış şekliyle tamamı  İsa Kayacan tarafından evine götürüldüğünde Ahmet Tufan Şentürk hocanın, yüzü güldü, gözleri parladı, yüzünde güller açtı. Sevinebildiği kadar sevindi, kitabı öptü, başına koydu, evirdi-çevirdi tekrar tekrar baktı, baktı. İsa Kayacan’la kucaklaştı, belirli bir süre bu kucaklaşmayı sürdürdü.. Sürekli basın kartı sahibi, Şair-Yazar Ahmet Tufan Şentürk aldığı pek çok ödülle de Türk edebiyatının önde gelen isimleri, imzaları arasında yer aldığını kanıtladı.. 09 Mayıs 2005 Pazartesi günü saat 14.30’da vefat eden Ahmet Tufan Şentürk, 10 Mayıs 2005 tarihinde Ankara Hacı Bayram Camii’nde kılınan öğle ve cenaze namazlarının ardından;

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ambulansıyla vasiyeti gereği doğum yeri Karaman ili, Sarıveliler ilçesi eski adı Lamos, yeni adı Esentepe köyüne doğru saat 13.30’da, dostlarının, sevenlerinin gözyaşları arasında Hacı Bayram Camii’nden ayrılındı. Cenaze arabasında, manevi evlatlarının ilk sıralarında yer alan Mustafa Ceylan, Cevat Uygur bu satırların yazarı İsa Kayacan vardı.Akrabalarından birinin kullandığı ve içinde Mustafa Şengül ve Yücel Şentürk’ün bulunduğu ayrı bir münibüsle de yola çıkıldı.

Saat: 20.00 dolaylarında Esentepe köyüne varıldı. Ahmet Tufan Şentürk’ün akrabaları, köylüleri toplu olarak bizi bekliyorlardı... Köy camiinde yeniden cenaze namazı kılındı… Akşam ve cenaze namazlarından sonra köy mezarlığının girişinde geniş bir alanı olan yerde, lüks lambası ve ışıldakların aydınlattığı bir ortamda, Türk şiirinin ustası, çınarı Ahmet Tufan Şentürk toprağa verildi…

Orada yöresel bir gelenek olduğu için, hocanın dua okumasından önce bir kişi konuşma yapıyormuş. O konuşma yapma şerefi İsa Kayacan olarak bana verildi.

Kısa ve özet olarak Ahmet Tufan Şentürk hakkında bilgi aktardım, belkide bilinenleri tekrarladım.. Mustafa Ceylan’ın da birkaç cümle söylemesi talebimi ilettim.. Mustafa Ceylan’da babası hakkında kısa bir konuşma yaptı... Koca çınar, Ahmet Tufan Şentürk hasretiyle yaşadığı, özlediği köyünün toprağına kavuştu...

Sebahat Gümüş, Burdurlu hemşerilerimden. Şair, yazar, araştırmacı ve eğitimci. Yazdıkları, bana ulaştırdıkları var. Şiir şiir anlatımlar bunlar.

Sebahat Gümüş hocanım, Anam ve Ömür bitiyor başlıklı şiirlerini gönderdiği mektubunda, rahatsızlığım için geçmiş olsun dileklerinin yanına “Burdur sensiz öksüz, şairler hüzünlü” diye yazmış. Bu son iki satır beni duygulandırdı.

Teşekkürlerimi sunuyorum Sebahat hocanım. Sizin vefalı oluşunuz, pek çok sözde dost insanlara örnektir. Sizi kutluyorum. Sağolun.

Anam adlı Sebahat Gümüş şiiri altı bölümden meydana gelmiş.

Bu şiirde, anne sevgi ve özlemi hareket noktası yapılmış. Ölümün büyük şaşkınlık oluşu, annesiz gönlünün çıldırmalara doğru gittiği, sevmenin yalansız-dolansız oluşu, anne sıcaklığının hiçbir yerde bulunamayışı mısra mısra ortaya konuluyor. Ve bu şiirin, bir bölümünde şu duygulara yer veriliyor:

 

Tatlı dillerine hasretim,

Sensiz biçareyim,

Uzun siyah saçlarına,

Çağla yeşili gözlerine,

Şahanım diyen sözlerine,

O güzel dualı dillerine,

Hasret kaldım, anam..

 

Arkasından, ömür bitiyor başlıklı Sebahat Gümüş şiiri.

Beş ayrı dörtlükten meydana gelmiş. Bu şiirde, insan yaşamının başlaması, devamı, bitme noktasına gelişi hareket noktası yapılmış. Zamanın çağlayarak akıp gidişi, her zaman elemlerin ön plana çıkışı, sürekli gündemde kalışı, gözlerden sevinç yaşları yerine kanlı yaşların akışı, hayatın insanları bir çırpıda harcayışı, gözlerin hüzünle doluşu örnek örnek gösteriliyor Sebahat Gümüş hocanım tarafından. Bu şiirin son iki dörtlüğü:

 

Karanlık kuyuların dibindeyim,

Üzgün ve acılar içindeyim,

Yavaş yavaş sessizce bitiyorum,

Kurtar mevlam beni, bu ızdıraptan.

 

Bir gün yatırırlar musallaya,

Bindirirler dört ayaklı tahtaya,

O zaman beden girer toprağa

Ömür bitip gidiyor sessizce.

 

Sebahat gümüş hocanımın anlatım zenginliği içindeki mısralarından dolayı, kutluyorum. Sağlık içinde başarılarının devamını diliyorum efendim…

            ***

http://isakayacan.blogspot.com.tr/2014/05/23-nisan-21-mayis-2014.html

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------       

  Not: Şair Ahmet Tufan Şentürk'ü  bir manev i baba olarak biliyordum. Onunla ilgili birçok  mektup ve anılarım vardır. 1965 - lerden  vefa ettiği günlere kadar ( 2005 )  dosluğumuz devam etti. Cana yakın vefalı bir  insandı. Ben de onu sırası gelmişken  saygıyla ve rahmetle anıyorum, mekanı cennet olsun diyorum....Gönüllerde iz bırakanhlardandı.. Işıklariçinde  yatsın.... 

Abdülkadir Güler

02.06.2014- SÖKE                             

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..