Akil İnsanlarla Bitmeyen Hesaplaşma

Bunu götürün YPG’nin hastanesinde tedavi olsun.. Türk hastanesini, Türk doktorunu, Türk ambulansını, Türk hemşiresini meşgul etmesin...

Bu sözler Kadir İnanır’a söylendi.

Murat Belge bir zamanlar akil insan oldu diye linç kültürüne maruz kaldı.

Ve nice niceleri...

***

Ne kadar kolaydır bir insanı yargılamak... Ve ne kadar kolaydır insanoğluna yaftalar yapıştırmak...

Karar verilmiştir bir kere, aksi düşünülemez. Başka bakış açısıyla durum değerlendirmesi yapılamaz.

Kalıplarla düşünülür bu topraklarda, imkanı yok kalıplar dışına çıkılamaz.

Ne kolaydır yargılamak insanı. Bir sürü insanı aynı torbaya koyup paketlemek ne kolay.

İnsan homojen bir varlık mıdır? Daha doğrusu robot mudur? Hiç değişmez mi düşünceler? Yoksa değişmemek midir doğru olan?

Kadir İnanır, Murat Belge ve diğer akil insanlara karşı bu hoşgörüsüz duruş neden?

Selvi Boylum Al Yazmalım’ın Kadir’ini bir anda silmek, Murat Belge’nin akademik kariyerini hiçe saymak hangi aklın eseridir?

***

Demokrasi düşmanlığıdır, olan. Demokrasiyi özümseyememektir bir türlü.

İronik olansa ülkede demokrasinin olmadığını diline pelesenk eden sözde aydınlardır linç girişimlerine öncülük edenler. Üstelik de eleştiremeyecek miyiz deyip hakaretle, hedef göstermekle, hatta vicdansızlıkla eleştiriyi aynı zanneder bu sözüm ona aydınlar.

***

Akil insan olmuşlarsa n’olmuş? Bir zamanların özgürlük rüzgarına kapılıp ülkeye barış getirmek istemelerinin neyi kötü?

Ama yok! Bu tongaya asla düşmez sözde aydınlar için iki şey affedilmez: 1.Kan dursun diye oluşturulmaya çalışılan diyalog ortamı. 2.Akp ile bir işin içinde olmak

Zaten akil olur olmaz damgayı yedi o insanlar. Artık ağızlarıyla kuş tutsalar yaranamazlardı. O zamanlar da tepkiler vardı ama iktidar da aynı işin içinde olunca yeteri kadar çemkiremediler, kalıplarla düşünenler.

Şimdi rüzgar tersinden esiyor ya! Akil insan projesi fesh edilince daha da zorlaştı akillerin işi. 
Bütün akillerin değil onu belirtmeli. Hülya Koçyiğit gibi akil ve de koşulsuz iktidar destekçisi olanlar muaf ve de mutlu mesut yaşamaya devam ediyorlar.

Asıl olan, her zaman vicdanının sesini dinleyenlere oldu. Bildikleri doğruyu hep söyleyenlere ve de geçmişte iktidara güvenerek hata yaptıklarını bile cesurca dile getirenlere...

Yani, memlekette demokrasi yok kardeşim, diyenler de demokrasiden nasibini almamış olunca, irdelendiğinde tuhaf mı tuhaf durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. 

Ülkede demokrasi yok, doğru! Çünkü demokrasi amaç değil araç olmuş her zaman. Herkes kendi gibi düşünenlere demokrasi istiyor. Komik olansa herkes kendi mahallesine demokrasi isteyip yan mahalleyi kısıtlayınca bunun adı demokrasi olmuyor.