Akkuyu/Mersin'e "nükleer santral" yapılmalı mı?

Türkiye kaynak itibariyle enerjide dışa bağımlı bir haldedir. Bunu en aza indirmek için farklı enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizde yapılması düşünülen nükleer enerji santrali Akkuyu’da düşünülmektedir. 

Akkuyu/Mersin’de nükleer santral? 

Bu konuda açıkçası hem tereddütlüyüm hem de memnunum. Tarım ve turizm bölgelerinde bu tür faaliyetlerin düşünülmesi, bölge geleceği için "risk" teşkil etmektedir. Ayrıca deprem bölgesi risk alanları içerisinde en az tehlikeye sahip olması demek, deprem olunca tehlike arz etmeyecek demek değildir. Farz-ı misal bir deprem olasılığında bile en yıkıcı depremlerden birisi olabilir ve bu Türkiye'nin sonunu hazırlayabilir. Tabiî ki bu örnek sadece bir varsayım fakat olabilirliliği yüksektir. 

Öte yandan kaş yapayım derken göz çıkarmayalım. Biliyorsunuz ki turfanda sebzeciliğin yani mevsim öncesi sebzenin yetiştirilme merkezleri Adana - Mersin - Antalya bölgesidir. Ayrıca turizmin gelişmeye en çok müsait olduğu bir yerdedir. Böylesine yüksek tahribata yol açabilecek bir tesisin kurulması bölge kalkınması açısından uzun vadede çok sakıncalıdır. Biraz bölgesel tarzda ve hemşericilik gözüyle bakmış olabilirim ama doğru olan şey bence; nükleer gibi hiç denenmemiş bir enerji tesisi yerine baraj sayıları arttırtabilinir. Dönüştürülebilir enerji projeleri üzerinde durulabilinir. Yani alternatif ve tehlikesiz hamlelerde bulunulabilinir. Dünya için olumsuz sonuçlara sebep olan birçok nükleer kaza olmuştur. Örnekler çok 1986 Çernobil. 2011 Fukushima gibi… 

Öte yandan memnun olduğum tarafı ise: Nükleer enerji birçok ülkelerde, özellikle gelişmiş ülkelerin vazgeçilmez unsuru haline geldiğini görmekteyiz. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı verilerine göre dünyada 30 ülkede toplam 439 nükleer santral var. Bunların 272'si ( % 62) sanayileşmiş ülkelerin oluşturduğu G–7 ülkelerinde bulunuyor. Bilim dünyası da insanlık için en uygun enerji’nin nükleer enerji olduğunu söylüyorlar. Gereken önlemler alındığı sürece, istediğimiz verimi alabiliriz. Uzman kadro ile denetimlerinin düzenli olarak yapılması, “risk” olasılığını azaltabilir. 

Şimdi tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye’ye nükleer enerji şart mı? Alternatif enerji kaynakları( rüzgâr, güneş, deniz) kullanılamaz mı? En önemlisi barajlarımızdan yeterince yararlanabiliyor muyuz? Buna benzer birçok soru ile karşılaşabiliriz. 

Sizce dışa bağımlı olup, her yıl milyarlarca dolar ödemek mi isterdiniz; yoksa bizde bu enerji sektöründeki yerimizi alıp, yatırımlarla destekleyip dışa bağımlılığımızı azaltmayı mı isterdiniz? 

Yerli halkın dilinden kısa bir video. Yorum sizin... 

http://www.youtube.com/watch?v=C-wlzk9CfPw 

Orhan KUCUM / 29.03.11