AKP karşıtlığı = CHP mi?

Kamuoyunda yaygın bir yanılgı var.

Nerde hükümet karşıtı bir eylem varsa CHP ile ilişkilendiriliyor.

Karşıt kişiler de bu partinin elemanı olarak lanse ediliyor.

Bu tutum son derece yanlıştır.

CHP ana muhalefet olsa da bugün geldiği nokta vahimdir.

Bir zamanlar en güçlü alternatif olarak gördüğüm Cumhuriyet Halk Partisi'ne olan güvenim git gide azalmakta..

Parti bir çöküşe doğru ilerlemekte..

Atatürk'ün ve onun yolunda gittiğini iddia eden bir partinin bu yolda olması üzücü..

22 Temmuz'daki hezimetin üstüne Baykal'ın inatçılığı eklenince ortada tam bir kaos oluşmakta.

Baykal ve ekibi 3-4 seçimdir yenilgi üstüne yenilgi aldığı halde özeleştiriden kaçınmak yerine halkı suçlama ve muhalif isimleri susturma derdinde.

Mustafa Sarıgül ise kendi çıkarının peşinde.

Ortadaki buhran halinde yararlanmanın derdinde.

Şu anda istifa söylemleriyle, yeni lider arayışlarıyla, kendi içindeki sorunlarla boğuşan parti neredeyse yokları oynuyor.

Bir varlık gösteremiyor.

Peki neden CHP başarısızlığa uğradı, bir bilanço çıkaralım.

Örgütlenme:

Parti içi örgütlenme yetersiz ve içine kapanık.

Bugün AKP savunalım ya da savunulmayalım, her yerde faaliyet içinde.

Herkesin kapısını çalıyorlar.

Cemaat ve tarikat ilişkileriyle parti büyüyor.

Gençlik:

Atatürk ülkeyi gençlere emanet etmiştir.

Atatürkçü olduğunu iddia eden bir partide ise gençlik diye bir şey yok.

Meclis'te en yaşlı 2 milletvekili bu partiden.

70'li 80'li yaşlardaki milletvekilleriyle dolu bir parti, gençliği bitirmiştir.

Gençlik, gelecek demektir.

Gençliğe yapılan yatırım geleceğe yapılıyor demektir.

Cumhuriyet mitinglerinde boy gösteren yüksek gençlik oranını bile kendi bünyesine çekemeyen CHP bu anlamda geleceğini de tehlikeye atıyor demektir.

Kişisel egoların kurbanı bir parti:

Üst üste başarısız olmuş bir yönetim kadrosunun artık başarısızlığını kabul edip rahatına çekilmesi gerek.

Bunu kendileri için olmasa bile, savunduğu görüş ve ülkesi için yapmalıdır.

Deniz Baykal aleyhinde yükselen tepkiler ve istifa çağrıları partide bir gerilim yaratmakda ve partinin eylem esnekliğini yok etmektedir.

Dar alana sıkışmış, hiçbir eylemde bulunamayan, pasif bir parti görünümü almıştır.

AKP'nin kazanmasının en önemli sebeplerinden birisi ''yeni'' olmasıydı.

CHP ise yeniden ziyade eskide inat eden bir tutum içinde.

Parti kemikleşmiş bir kadrodan oylarını alacaktır, bu gerçek ancak o oylara yeni oylar ekleyebilir mi orası düşündürücü.

Özgün Kaplama