Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

AKP Kongresi sonrası neler olacak?

Basına sansür uygulanması… Şark Çıbanı Barzani’nin; “Türkiye Seninle Gurur Duyuyor!” diye, ayakta alkışlanması… Tüm dünyada Kırmızı Bülten’le aranan birçok teröristin başköşeye oturtulması… Atatürk’ün küçük bir fotoğrafının, sahnenin görülmeyecek bir köşesine asılması… Celal Bayar, Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın yanında, Merkez Sağ’ın son efsane lideri sayın Süleyman Demirel’den bir tek söz bile edilmemesi ve Başbakan Erdoğan’ın, her gün TV’lerde söylediklerinden farklı bir şey söylememesine rağmen, yine meşhur “Ağlama Vokal Gurubu”nun iki gözü iki çeşme olarak, kamera ve objektiflere doğru bakarak ağlamaları, kongreden asıl akılda kalanlar oldu…

Peki, hangi gazete ve TV’lere yasak uygulandı? İşte isimleri: Cumhuriyet, Sözcü, Aydınlık, Evrensel, Birgün, Yeniçağ, Özgür Gündem Gazeteleri ile İMC ve Ulusal Kanal Televizyonlarını içeriye almadılar... Sayın Başbakan; bu getirdiği sansür ve yasaktan üzgün olmadığını, olması gerekeni yaptığını, etrafındaki ‘gazeteci kılıklılara’ açıkça söyledi ve hiç birinden tepki de görmedi…

Peki neden sansürlendiler? Hep doğruları söyleyip, yanlışları yüzlerine vurmalarından dolayı tabii… Eğer doğruları söylememiş, yazmamış olsalardı; onların çalışmalarına bin bahaneyle engel olup, hapislerde süründürmezler miydi? Dürüst gazetecilik yapmaları; yalanı, dümeni, avantayı, yağmayı, entrikayı, tezgâhı, ihaneti Türkiye’ye anlatmaya çalışmaları, sonuçta bu yasağı getirdi... Yurt Gazetesi ise, bu sansüre tepki göstererek, kendilerine verilen giriş kartlarını götürüp AKP’ye iade etti...

Bu kongre medyada günlerce tartışılır, daha çoook hayal ve yorum dinleriz... Güya veda ediyordu, ama işin aslına bakarsanız; 2014 Cumhurbaşkanlığı (veya Başkanlık) seçiminden sonraki “5 + 5”görev süresiyle, ‘2024’e kadar ülkenin başında kalmayı hedefliyor… Yani gider gibi yaparken, aslında daha da kalıcı olarak geri geliyordu... E bu gerçekleşirse de, artık onların “Ağlama Vokal Gurubu” yerine, bizim gibilere çok mendil lâzım olacak gibi geliyor bana, çoookkk…

Peki, bu kongre sonrasında AKP’de neler olabilir?

- Başbakan Erdoğan, mutlak ‘Tek Adam’ gibi görünmesine rağmen, 1489 delegenin tamamının değil, 1421’inin oyunu aldı ve 68 delege firesi verdi…

- Barzanî teröristine “Türkiye seninle gurur duyuyor!” sloganıyla tezahürat yapılması, hem bazı kendi partilileri, hem de ülkenin diğer % 51’lik vatandaşlarınca asla kabul görmeyip, ileride derin eleştiriler getirecektir…

- Kongrenin hemen ertesi günü TBMM açılmış, yeni oluşumda görevinin ne olacağı belli olmayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, buruk ve kırgın bir konuşma yapıp, endişelerini dile getirmiştir. Özellikle hapisteki Milletvekillerinin dışarıda olması gerektiği, ekonominin kötüye gittiği şeklindeki sözlerine, hemen Başbakan’dan cevap gelmiş; “Bu konularda aynı fikirde değiliz” diyerek, aralarındaki çatlağı ifşa edivermiştir… Bu çatlak, ileride daha da derinleşebilir…

- Başbakan Erdoğan; daha önce çıkardığını söylediği "Milli Görüş Gömleği"ni, Hocası merhum Erbakan'ı göklere çıkararak, bu gömleği yeniden giydiğini ilân etti...

- Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu’ya hooopp diye verilen üst görevler, beklentisi olan has partililerce tepkiye neden olacak, kısa sürede yeni kırgınlıklar yaşanacaktır…

- Muhalefet partilerinden kimsenin kongreye gitmemesi, bazı basın kuruluşlarına sansür ve yasak uygulanması, ileride onulmaz yaralar açacak, AKP ‘demokrasi’ nutukları attıkça, bu olaylar ısıtılıp önlerine konulacaktır…

- Sayın Başbakan’ın; “Teröristlerle dağda buluşan milletvekilleri için Yargıya talimat verdik” sözü, önümüzdeki günlerde büyük tepki ve kavgalara sebep olacak, AKP yıpratılmaya çalışılacaktır…

- Veee Suriye konusu, önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan’ı daha da sıkıntıya sokacaktır! “Gidecek, gidiyor” dedikleri Beşşar Esad hâlâ görevinin başında… Esad; İran, Rusya, Çin, bazı Arap ve Avrupa ülkelerinin desteğiyle, bundan sonra Başbakan Erdoğan’ı siyaset sahnesinden silmek için büyük çaba harcayacaktır…

Görüldüğü gibi, büyük paralar harcanarak yapılan bu görkemli AKP Kongresi, belki de iktidar partisinin zirveden düşmeye başlamasının bir milâdı olacaktır? 62 yıllık yaşam tecrübem, bana bu emareleri gösteriyor… Zati bu ülkede en güçlü ve popüler DP, AP ile ANAP iktidarları bile 10 yılı aşamamış, dağılıp gitmişlerdir… Çünkü bu 10 yıllık güç; partililerde bir rehavet, kendini beğenmişlik ve kendine aşırı güven duygusu pompalıyor; sonuçta da parti mensuplarına dost ve yandaştan ziyade, gizli tepki ve düşman kazandırıyor…

Benim adım Hıdır, naçizane düşüncelerim budur! Sürç – ü lisan eylediysek eğer, tarafınızdan affola…                                            

Sakin KOŞAR…

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..