Putin, Rus eşleri yatağa sokmuş?

- İkinci çocuğu yapana 387 Ruble, yani 12 Bin Dolar vaat etmiş…

- Üç çocuk yapana bir ev verilecek demiş…

- Üç + çocuk yapanlara ömür boyu aylık yardım sözü vermiş…

E hal böyle olunca da kim tutar Rus çiftleri artık! Yemin olsun bellerinden iki öküzle çeksen bile yataklarından çıkaramazsınız!..  Zati onlar da öyle yapmışlar: Hepsi yataklara koşup, kıyasıya çocuk yapmak için çalışmışlar ve çok da başarılı olmuşlar!.. İşte haberi:

“Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana, ortalama 300 - 400 bin azalan Rusya nüfusunun yeniden artışına çare arayan Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, çocuk için oluşturduğu reçete çok işe yaradı. Her aileden 3 ve üzeri çocuk istendiği ülkede; eşleri teşvik etmek için de konut verme, ikinci çocuğa bir defaya mahsus 387 bin ruble (12 bin dolar) ödeme yapılması, aylık destek sağlanması gibi imkânlar sağlanmıştı. Rusya Federal İstatistik Servisi'nin (Rosstat) verilerine göre; ülke nüfusu yılın ilk 7 ayında 123 bin 500 artarak, 143 milyon 200 bin kişiye ulaştı. Ocak-Temmuz 2012 arasında Rusya'da doğumlar 1 milyon 77 bine ulaştı. Verilere göre, nüfusun artışında ölüm oranlarının gerilemesi ve göçmenlerin katkısı da büyük rakamlara ulaştı...” (Milliyet/ 20 Eylül…)

Yahu ben bu “ÜÇ ÇOCUK” isteğini bir yerlerden daha duymuştum ya, vallayi hatırlayamadım!.. Bu kişi de, Vladimir Putin projesini mi aşırmıştı acaba? Hatta sonraları bu rakamı BEŞ’e mi çıkartmıştı, ne!? Ama onunkisi kuru kuruya bir istek ve sadece boş bir rica idi. Bu devirde üç çocuğa bakmak kolay mı? Aç ayı oynar mı bilader? Madem bir şey istiyorsun, yatak kampına girecek eşleri azgınlaştıracak şeyleri sunacak, bunun diyetini ödeyeceksin! Aksi halde kim dinler Kasımpaşa’nın ağır abisini, kim takar Manisa Tarzanı’nı!..

Şu geldiğimiz noktaya bakınız bir? Kurtuluş Savaşı sonrası merhum Atatürk de çocuk sayısının artması için çok gayret gösterdi. 5 çocuk yapan aile reislerini; yol, okul, köy odası yapım imecelerinden, yangın söndürme görevlerinden muaf tutan kanunlar çıkardı ve durum aynen Onuncu Yıl Marşı’ndaki gibi oldu: “Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan/ On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan…” Aziz halkımız, 5 çocuk yapmak ve ülkesi adına beleşe çalışmaktan kurtulmak için, özellikle yatakta pek yaman çalıştılar, alınlarının teri, şeylerinin hakkıyla başarılı oldular… Bu projeyi, 79 yıl önce ilk Atatürk başarmıştı, dünyaya da model olmuştu…

Sonra demokrasiye geçildi. 1950’den sonra hızla artmaya başlayan nüfusu frenlemek için, Okyanus ötesi telkinleri ile çeşitli çareler aranmış. Köylere “Nüfus Planlama Uzmanları” gönderilmiş. Kadınlar ve erkeklerle ayrı ayrı toplantılar yapılıp, hamilelik ve doğumların nasıl önleneceği anlatılmış. “Takvim Metodu, Doğum Kontrol Hapı ve Geri Çekme Metodu” izah edilmiş...

Benim köyümde bu kurs erkeklere verilirken, en son “Geri Çekme Metodu” anlatılmış. Uzman daha sözünü bitirmeden; Katil Süleyman lâkaplı ve sözünü esirgemeyen bir büyüğümüz hışımla kalkıp itiraz etmiş; “Beyim beyim, bu metot bana sökmez! Ben o işin üstündeyken, sıra tam o haddeye geldiğinde, belimden dokuz katırla çekseniz bile, beni eşimin üzerinden alamazsınız, böyle metot mu olurmuş!?” diye bağırıp, Doğum Kontrol Uzmanı’nı ve kurstakileri gülmekten yerlere yatırmış…

Yıl 2012... Ne Dünya Savaşı oldu, ne de salgın hastalıklar var!.. Neden nüfus artsın isteniyor ki? Bu nüfus artışı, ileri dönük bir güçlü olma isteği veya tüm dünyayı caydırma projesi olmasın sakın!?                                                                                    

Sakin KOŞAR….