Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

AKP ve Gülen'i bitirme planı -3

AKP ve Gülen'i bitirme planı -3
 

Bu konu açığa çıakrtılmalıdır. Yoksa önce asker sonra diğer taraflar hep zan altında kalacaklardır.


Bu konuyu fazla uzatmayacağım emin olun. Bu son yazı. Belki farklı yorumlar içeren bir yazı daha olabilir ama önce biraz olanları gözlemlemek ve bilgilenmek lazım. Zira günümüzde o kadar çok bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olan insan ve aydın geçinenler var ki, sürüsüne bereket. Şahsen onlardan biri olmak istemem.

Günlerdir, medya kendine iyi bir konu buldu, deşiyor da deşiyor. Öyle ki, bir Albay’a ait olduğu iddia edilen, sözde “Akp’yi ve Fethullah cemaatini bitirme planı” başlığı atılan bu plan, Akp’yi, dolayısı ile hükümeti bitirmekle kalmıyor, Gülen cemaatini de bitiriveriyor. Nasıl ve ne şekilde bitireceği açıklanmayan bu rapor ya da belge bir nevi darbe’ye teşvik, iştirak yada darbe tasarımı belgesi olarak kabul ediliyor ve meşhur Ergenekon davasına dahil edilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu konuda, hükümetin ve Akp’nin yanında yer alan, adı “yandaş medya’ya” çıkmış olan basın ve yayın kuruluşları tarafından da böyle yapılması gerektiği ön görülüyor.

Şimdi bakın, burada o kadar çok çelişki var ki bana göre, aslında bunları dillendirmek doğru olur mu bilmiyorum ama umarım, bu işin araştırılması ve soruşturulması işi ile ilgilenenler de benim gibi düşüneceklerdir.

1) Son zamanlarda ortaya atılan veya orta çıkan belgelerin hep Askerler tarafından hazırlandığı ve bunların bir “darbe hazırlığı” olduğu vurgulandı ve Ergenekon kapsamında değerlendirildi.

2) Odak noktasında hep askerler var ama bu belgelerin sahte mi, orijinal mi olduğu çok az sorgulandı ve bu durum ispatlandı mı? Bunu kamuoyu bilmiyor.

3) Nedense gariptir, bu tarz belgeler hep belli bir Medya grubunda ya da Medya temsilcisinin aracılığı ile halka duyuruldu? Böyle belgeler varsa bile, bunların ortaya çıkarılmasında, bu medya temsilcileri ya çok zekiler, bir dedektif hatta gizli servis gibi çalışıyorlar, ya da birileri, bu haberleri ve belgeleri yalnız bunlara servis yapıyor.

4) Yıllardan beri adı ne olursa olsun her türlü operasyonun ve bu belge savaşlarının içinde hep hedefte asker var. Kimse, bunun nedenini araştırmadı? Neden hep son yıllarda Asker hedefe kilitleniyor? Burada şu maddeler çıkabilir? 1) Asker gerçekten kendi içinde çelişkiler içinde ve gerçekten askerin doğal bir tepkisi var 2) Asker bir şekilde belli odakların, çıkar gruplarının ve özellikle Asker karşıtı kesimin hedef tahtasıdır.

5) Bakın, bu en son belgelerde Asker’e darbe yapacaklar diyen hep belli bir medya grubu ve medya temsilcisi. Siz diğer yayın ve basın temsilcilerinden ilk ağızdan direkt böyle bir haber okudunuz veya duydunuz mu? Eğer haber yapıyorsa, diğerleri yaptığı içindir ve ajanslardan kendilerine resmi servis yapıldığı içindir.

6) Nedense, bu tarz haberlerde hemen askerin üzerine gidilir. Başbakan bile konuyu araştırmadan, soruşturmadan hemen celallenip, durumu yargıya götüreceğini bağıra bağıra söyledi. Sonra da, daha ılıman mesajlar verip, “Genelkurmay başkanımız gerekli duruşu sergilemiştir” tarzı söylemler dolaşmaya başladı. Demek ki belli bir konuda önce bilgilenmek, sonra fikir yürütmek gerekiyor.

7) Askeri Savcılık, diğer basın grupları ve hükümet bu iddiayı ortaya atanlara, bunu nereden buldun, nasıl ele geçirdin önce sen açıkla diyebilmeli. Yoksa bu belgelerin ne önüne geçilebilir, ne de kaos ortamı oluşturmak isteyenler engellenebilir.

8) Dördüncü maddede yer alan Asker ülkedeki siyasi gelişmelerden gerçekten rahatsız ise ve kendisi ile çelişkideyse, buna önlem almak Genelkurmay’ın işidir. Yok böyle değil, gerçekten askerin yıpratılması amacıyla yapılıyorsa da buna başta hükümet, sivil toplum örgütleri ve bağımsız ve çağdaş medya da destek vermelidir. Ha, belli medya temsilcileri buna destek vermezler. Onlar zaten çizgilerini belli etmişlerdir. Ama hükümetin ve Akp’nin de buna prim vermemesi ve çağdaş Türkiye’ye yakışmayan davranışlar sergilememesi lazım.

9) Özellikle askerle karşı karşıya gelen, gelmek istemeyen ve her seferinde askeri, silahlı kuvvetler müessesesini diline dolayan kimler, onları iyi gözlemlemek lazım. Kimler ne yazıyor, iyi okumak lazım. Bu iyi okunursa, birçok belge de iyi okunur.

Görüldüğü gibi oldukça karmaşık bir durum. Ortalıkta bu kadar çok belgenin dolaşması ve bu belgelerin askerler tarafından düzenlenmiş ve kaleme alınmış olduğunun düşülmesi oldukça doğal. Çünkü bu belgelerin gerçek olma ihtimalinin üzerinde durulmasının en büyük sebebi, özellikle 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde askerin direkt icraat içine girmesi ve bunu nasıl tasarladığının daha sonraki yıllarda açıklanması, dönemin komutanlarının da bunu kabul edip sahiplenmesi ve özellikle son yıllarda çok konuşulan 28 Şubat post modern darbesi (darbe denilirse tabiki) ardından tarihe e-muhtıra olarak geçen 27 Nisan bildirgesinin de dönemin komutanlarının kabul edilmiş ve bizzat kendilerinin hazırladığını beyan etmiş olmasının da etkisi var sanıyorum..

Son söz olarak: Akp’yi ve Gülen cemaatini bitirmek için gerçekten bir plan proje var mı ? Eğer varsa bu önce hükümete karşı bir darbe demektir? Ama eski bir komutana göre darbe salakların işidir. Her şey demokrasi çerçevesi içinde çözümlenmeli ve asker siyasete bu kadar karışmamalıdır. Ama ülke güvenliğinin, Atatürk ilke ve inkılâplarının ve laik bir sistemin yapı taşlarının da oynatılmasında altından hiçbir yere, hiçbir kesime bağlı ve biat olmayan silahlı askerin çıkacağı da bilinmelidir.

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..