Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '14

 
Kategori
Müzik
 

Alageyik Türküsü'nün hikayesi ve çalarken bana hissettirdikleri

Alageyik Türküsü'nün hikayesi ve çalarken bana hissettirdikleri
 

Ufak bir yazı dizisine başlıyorum. Trompet, santur ya da başka bir enstrumanla çaldığım eserlerle ilgili bir yazı dizisi… Ne hissettiriyorlar. Hikayeleri ne?

Alageyik türküsünü bilmeyen yoktur. En azından türkü dinleyicisi için vazgeçilmez bir ezgidir.  Benim de repertuarımda önemli bir yere sahip... Çalarken bana hissettirdikleri türkünün acıklı hikâyesini anlattıracak cümleler kurduruyor.

Geleneksel melodisinin yanı sıra doğaçlamanın yer aldığı bölüm içinde coşku ve hüzün barındırıyor. Bir ağıt dinletmek oluyor benim maksadım.

Çünkü hikâyesinde bir acı var. Halil'in geyik avı tutkusunun işlendiği bir öykü... Ancak annesi ve nişanlısının bu av işinden rahatsız oluşu, geyik vurmanın uğursuzluk getireceğine inanması öykünün can alıcı kısmı... Annesinin yalvarmalarına kulak asmaz hiç. Nişanlısını da umursamaz. Bir gün bir güzeller güzeli bir alageyik yavrusu vurur. Anasının gözleri önünde yere serilir yavru. Anne alageyik ortadan kaybolur. Halil'se yüklenir yavruyu köye varır. Halil'in anası bir yavruyu anasından ayıran Halil'e çok kızar. Ancak olan olmuştur. Pandora'nın kutusu açılmıştır. Halil gittiği avlarda Alageyik tarafından çokça kandırılır. Gözden kaybolur Alageyik. Sonunda Halil avı bırakılır. Ta ki düğün gecesine kadar... Gerdek gecesi sırasında bir ses duyar Halil... Geyik sesidir. Nişanlısı Zeynep'i bırakıp tüfeğini kapıp dışarı fırlar. Geyiğin peşine düşer. Alageyik oyun oynamaktadır. Bir o kayada görülür bir bu kayada... Sonunda son bir hamle yapar Halil. Bir kayaya atlarken kendini uçurumu boylarken bulur.

Derler ki Halil'in geyik avlamaya tövbe edişidir bu türkü...

Bir ağıttır. Hem yavru geyiğin hem Halil'in anasının ortak türküsü...

Her çalışta pek çok öyküye uyarlanabilir bu türkü... Bir ağıttır. Ortak bir ağıt...

https://soundcloud.com/dgnozcn/alageyik

Yukarıdaki linkte trompetle çaldığım Alageyik yorumumu dinleyebilirsiniz.

Ben de gittim bir geyiğin avına,
Geyik çekti beni kendi dağına,
Tövbeler tövbesi geyik avına.

Gidin arkadaşlar kaldım kayada,
Siz gidin yoldaşlar kaldım burada

Ben giderken kaya başı kar idi,
Yel vurdu da ılgıt ılgıt eridi,
Ak bilekler taş üstünde çürüdü,
Gidin arkadaşlar kaldım kayada,
Siz gidin yoldaşlar kaldım burada.

Esvabım bohçada basılı kaldı,
Tüfeğim duvarda asılı kaldı,
Nişanlım da benden küsülü kaldı,

Gidin arkadaşlar kaldım kayada, Siz gidin yoldaşlar kaldım burada.

 
Toplam blog
: 87
: 1141
Kayıt tarihi
: 28.11.12
 
 

Uludağ Üniversitesi İktisat bölümü mezunuyum. Ancak dört yıldır müzikle uğraşmaktayım. Trompet ça..