Allah'ın emri Peygamber'in kavliyle

Üzerinden çok zaman geçmedi. *Sonra çok önemlidir tenimizin uyumu* diyerek ten uyumuna dikkat çekildi.

Neydi ten uyumu?

Bunu hala anlayabilmiş değilim.

Eskiden ten uyumu mu vardı, Allah’ın emri Peygamber’in kavli der insanlar evlenirdi.

Günümüzde de ten uyumu denilen şeyden kimsenin haberi yok.

Bu sözcükle tanışmam on sene öncesine dayanıyor. Komşumuz Melek ablanın üç tane yetişkin bekar kızı vardı. Kızlar benimle yaşıttı.

Bana *Sen ne güzel evlenmişsin yuvanı kurmuşsun. Bak bizimkilere, evlenmiyorlar. Aslında onlara da hak vermiyor değilim. Ten uyumunu yakalamadan evlenmek istemiyorlar. Sen şanslıymışsın da yakalamışsın* dedi.

Hayatımda *Ten uyumu*nu ilk defa duyan ben *Neyi yakalamışım neyi?* diye merakla sordum.

*Ten uyumunu kızım, ten uyumunu* dedi.

*O ne ki?* diye sorduğumda bunun anlatılmaz yaşanır bir şey olduğunu anlattı. Ten uyumunu yakalayan insanların cinsel hayatlarının hiç sorunsuz olduğunu, buna bağlı olarak da harika bir evlilikleri olduğundan bahsetti.

*İyi de bu ten uyumu denen şeyi neye göre test edeceğiz, kan tahlili değil ki bu, gidip kanımızı verelim de tenler uyumlu mu uyumsuz mu diye karşılaştırsınlar* dedim.

*Öyle değil kızım, karşına ilk çıkan erkekle evlenmeyeceksin, onu anlatmaya çalışıyorum* dedi.

*İlkini sonunu bilmem de kısmetse kaderde varsa evlenilir* dediğimde *Senin bu kaderciliğin beni bitiriyor* dedi.

*Sen de tutturmuşsun bir ten uyumudur gidiyor, uyduğunu uymadığını ne bileceğiz* diye sitem ettim.

*Sevgili olacaksın, birlikte olacaksın, birliktelikten çok zevk alıyorsan ten uyumlu demektir* dedi.

*Hadi diyelim ki birlikte olduk ama senin bahsettiğin gibi çok zevk almadık, o zaman ne olacak?* diye sordum.

*Yenisine bakacaksın* dedi.

Yok ablam yok, senin gittiğin yol yol değil. Bahsettiğin şeyin adına bizim köyde *Ten uyumu* demiyorlar, başka bir şey diyorlar. O da bizi bozar.

Hadi ablam ben kaçtım, ateşte yemeğim vardı.

Allah’ın emri Peygamber’in kavliyle.