Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '08

 
Kategori
İnançlar
 

Allah nazarlardan saklasın sizi

Allah nazarlardan saklasın sizi
 

"RESİM:ALINTI"


Tüüü … Tüüü… Tüüü…Maşallah nazar değmez inşallah…

Nazara nazara, nazar verenin iki gözü kızara…

Nedir nazar denilen ve genellikle zarar veren şey… Nedir bir bakışla taşları bile un ufak eden…

Bakışlar vardır bazen korkutur kişiyi… En çok mavi gözlü, açık renk gözlü insanların nazarları değer diye bilinir ama kalbi fesat olanların daha çok değer bence. Çünkü onlar her daim kıskançlık duyarlar etrafında olup biten güzel şeylerin tümüne. Öyle iç geçirerek bakarlar ki korkutucu bir hararet yayılır hasis bakışlarından. Düşmancadır birazda tavırları… Onda var de ben de neden yoktur mesela… Titreten bir elektrik frekansı gibidir, kötüdür.

Bilim adamlarının da nazarın var olduğunu kabul ettikleri gerçektir. Açıklanamasa da bilinir, hissedilir. Kendi hayatımızda ya da yakınlarımızın hayatında zaman zaman bu tip olaylara tanık etmişliğimiz olmuştur. Ansızın elinizden bardağın kayması mesela… Hani nazar çıktı denilir ya…

Bileğinizin burkulduğu, üzerinize bir şeyin döküldüğü, sebepsiz yere baş ağrısı çekişiniz, kendinizi halsiz hissetmeniz, boğazınıza bir şeyin kaçması ve bunlar gibi pek çok olay… Her birinin sebebi nazar olabilir.

Kur’an- ı Kerim ‘de de nazar değmesinden ( Kalem Suresi’nin 51.ayeti) bahsedilir. Nazardan korunmak için dualar vardır.

Bazen kurşun döktürülür nazardan korunmak için. Bazen çörek otu, sarımsak, soğan kabuklarıyla beraber üzerlik yakılır dualar eşliğinde. Muska yazdıranlar bile vardır nazardan korunmak için.

En çok da mavi boncuktan medet umulur. Bu mavi renkli, göz şeklindeki boncuğun kötü gözlerden koruduğuna inanılır insanı. Bir rivayete göre insanın dünyaya açılan penceresi gözdür ve göz iyi – kötü her türlü düşüncenin çıkış noktasıdır.

Türk geleneklerinden kalma nazar boncuğu günümüze kadar çeşitlenerek gelmiştir. Nazara karşı üzerde taşınabilecek gibi tasarlanmasının yanında süs eşyası olarak da kullanılır. Şarkılara bile konu olan mavi boncuk ihtişamıyla gözlerimize de hitap ederek pozitif enerji yayar.

Pek çok kişi bebecikleri nazardan korumak için “çirkin” diye sever.

“Ne şanslıyım bu sene hiç hasta olmadım “diyen birine “aman dilini ısır “deniverir.

“ Bu elbise sana çok yakışmış, ne güzel “ diyen birinin imrenen bakışından korumak için “poponu kaşı” cümlesiyle karşılaşmışızdır çoğumuz.

Yaşlı kimselere kaç yaşında oldukları sorulunca nazar değmesinden korktukları için cevap vermekten kaçınırlar.

Ummadığımız bir anda harcamak zorunda kalınan para için “gözlü paraydı ne olacak işte “ tabiri ile karşılaşılmıştır çoğu zaman.

Kimimizin de yıldızı hafiftir, rutubetten nem kapar.

Komşumuzun evi satılıktı… Bir müşterisi çıktı evin, beğendi lakin fiyatı yüksek geldi ve indirim yapmasını istedi… Yapamam dedi komşu ve evinin özelliklerini saymaya başladı. En önemlisi nazar yok evimde dedi… Balkonlar iç içe değil çoğu yerdeki evler gibi. Önü açık. Rahatça oturup, yiyip içebilirsiniz balkonda…

Ananem ilk çocuğunun çok güzel bir bebek olduğunu, bir gün misafirliğe gittiğini, orada bulunan bir kadının bebeği çok sevdiğinden, durup durup övdüğünden bahseder ve bebeğin hiçbir şeyi yokken hastalanıp öldüğünü, nazar değdiğini anlatırdı bizlere.

Bir gün bir yakınımız kuaförden eve dönmüş. Karşı komşusu da kapıdaymış. Tahmin ettiğiniz gibi bu komşusunun nazarı çok değermiş bu yüzden onu görünce tedirgin olmuş ama kadın “ Aaa… Kuaföre mi gittin. Saçların ne güzel olmuş” deyivermiş… Teşekkür ederek içeri girmiş bizim tanıdık. Dışarıdan geldi tabii tuvalet ihtiyacı hasıl olmuş. Klozete oturmasıyla başının üzerindeki lambanın karpuzunun başına düşmesi bir olmuş. Şimdi bu nazar değil de ne…

Anadolu Kavağındayız. Balık ekmek aldık herkes gibi. Bir ya da iki lokma ısırmamla yanı başımda orta yaşlı bir kadının belirmesi bir oldu. “Nasıl balık lezzetli mi “ diye sordu. Şaşırdım. Hani kılığı kıyafeti düzgün, alamayacak gibi değil. Zaten yediğim şeyde çok pahalı değil. “ Fena değil “ dememe kalmadı balığın kılçığı boğazıma takıldı ve ben öksürükten kan revan içinde kaldım. ,

Çok şık giyinmişim günlerden bir gün. İş yerindeyim… Herkesin gözü üzerimde, hissediyorum. Çay yapmak için kupaya su doldurdum ve elektrikli ısıtıcıyı içine daldırarak fişini prize takmak için eğildim. Eğilmemle kupadaki suyun üzerime dökülmesi bir oldu. Sanki gizli bir el kupayı üzerime itivermişti. Allah’tan su kaynar değildi de ucuz atlatmıştım.

Nazar sağımızda solumuzda hatta önümüzde arkamızda… Saklambaç oynamayı sever kendileri… Bulup da sobelediyseniz şanslı kişilerdensiniz… Hala arıyorsanız vay halinize… Nazar görünmez kaza… Nazar ciddi mesele… O zaman ne yapacağız… Nazardan korunacağız… Herkese lazım bir mavi boncuk hem de en şık olanından… Şarkıdaki gibi...“Mavi boncuk takta gel gören maşallah desin.”

Çocukken aramızda şakalaştığımız duaya benzettiğimiz bir tekerleme söylerdik nazara karşı…

“Sübhaneke sümbül teke… Anan keçi… Baban teke… Estemeta… Mestemeta… Minha… Püffff….”

Allah nazarlardan saklasın sizi…

(19.12.2008)

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..