Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '08

 
Kategori
Öykü
 

Alo orda mısın (36)

Alo orda mısın (36)
 

http://blog.milliyet.com.tr/alo-orda-misin--35-/Blog/?BlogNo=117834

 

Murat’ın eli mutfak işlerine çok yatkındı. Hemen makarna suyu koyup Nazan’a yardım etmeye başladı. Birlikte keyifle aldıklarını yerleştirdiler. O anda Nazan’ın gözü kapının önündeki bavula ilişti.

Şen bir kahkaha atarak, “aşkım evden mi kaçtın?” diye sordu. Murat’ da aynı şekilde kahkahayla, “evet aşkım evden kaçtım, keşke sen de bavulunu alıp bana kaçsan” diye cevap verdi. Bunun üzerine Nazan, "aşkım sen iste yarın kaçıp sana gelirim” diye cevap verdi..

Murat aradığı ortamı yakaladığını düşünerek, “tamam o halde yarın bavulunu benim bavulumun yanında görmek istiyorum” deyince Nazan o anda Murat’ın yüzündeki ciddiyeti fark etti. Şaşırmış bir halde, “o kadar ciddi bir ifaden var ki neredeyse gerçek zannedeceğim” dedi.

Murat Nazan’ı kollarında sımsıkı sarıp gözlerinin içine bakarak, “çok ciddiyim yarın bavulunu bu evde görmek istiyorum, anlaştık mı?” diye sordu. Nazan olanlardan hiçbir şey anlamamıştı. Şaşkındı ama Murat’a, “hayır” demek istemiyordu.

“Tamam aşkım yarın bavulumla geleceğim” diye karşılık verdi.

Murat’ın kollarında çok mutluydu. “Acaba şaka mı yapıyor yoksa ciddi mi” diye düşünürken soru sorup o anın büyüsünü bozmak istemiyordu.

Murat o anda Nazan’ın kafasının içinden geçenleri biliyordu ve sevgiyle saçını okşayarak, “soru sorma düşünme de. Sadece kendine bir bavul hazırla ve yarın bavulun burada olsun” dediğinde Nazan, “peki” demekle yetindi.

Murat Nazan’ın çok karışık ruh halinde olduğunu anladı, “sen şimdi otur ben de aşkıma peynirli makarna ikram edeceğim” dedi. Nazan mutluluktan uçmak üzereydi. “Olmaz salatayı da ben yapacağım” diyerek güzel bie salata yaptı. salatayı yaptı. Murat’da makarnaları servis yaparak içecekleri doldurdu. Nazan’ın karşısına oturarak masada yerini aldı.

Basit bir yemek gibi görünse de bu onların bu evde birlikte hazırlayıp yiyecekleri ilk yemekti. İkisi de çok mutluydu. Murat, “bekle sakın başlama” diyerek koşarak evden çıktı.

Alışveriş merkezinde Nazan’ın en sevdiği çiçekleri almış arabaya saklamıştı. Çiçeklerle birlikte geri döndüğünde Nazan’ın merakla kendisini beklediğini gördü. Nazan çiçekleri görünce çok sevindi. Öperek teşekkür etti ve çiçeklerini bir gün öncesinden aldıkları vazoya koyup yemek masasının üzerine koydu.

Zevkle hazırladıkları peynirli makarna ve salatayı yemeye başladılar. İkisi de çok güzel olmuştu. Hem yorulmuş hem de çok acıkmışlardı. İkişer tabak yediler. Tabakları bittiğinde Nazan, “ben de aşkıma tatlı yaptım” diyerek dolaptan profiterolleri getirdi. Keyifle tatlılarını da yediler.

Murat, “aşkım yarın perdeleri de kendi zevkimize göre değiştirelim ne dersin?” diye sordu.

Nazan bu evin kendi evleri olmasını ne kadar istediğini düşündüğünde gözlerinden yaşlar süzüldü.

Murat onu ağlarken görünce çok üzüldü. Aşkının gözyaşlarını silerek onu öpücüklere boğdu.

Nazan gözyaşları içinde, “seni çok seviyorum” dedi...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..