Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '08

 
Kategori
Öykü
 

Alo orda mısın (35)

Alo orda mısın (35)
 

http://blog.milliyet.com.tr/alo-orda-misin--34-/Blog/?BlogNo=117649&ref=fblike

 

Nazan Ayça’yla konuştuktan sonra telefonu kapatır kapatmaz Murat’ı arayıp, Ayça’yla konuştuğunu bu son hafta için kendisini idare edeceğini söyledi. Murat, “bundan sonra hiç ayrılmayacağız aşkım” deyince Nazan alışveriş ve eşyaların yerleştirilmesi sırasındaki gün boyu birliktelikten bahsettiğini düşünerek, “evet bu harika aşkım” diye karşılık verdi.

Telefonu kapattıktan sonra Murat önemli ihtiyaçlarını ve kıyafetlerini toparlamaya başladı. Herkes odasına çekildikten sonra hazırladığı bir bavulu evden sessizce çıkarıp arabaya koydu. Aynı şeyi Nazan’ın da yapmasını istiyordu ama Nazan’a bunu nasıl söyleyeceğini bilemiyordu. Bunu yarın bir şekilde Nazan’a söylemeliyim diyerek yattı.

Sabah uyandığında duşunu alarak kahvaltı etmeden evden çıktı. Nazan’ı arayarak sokağın başında beklediğini söyledi. Nazan geldiğinde önce birlikte kahvaltı yapabilecekleri bir yere gittiler. İkisinin de gözleri gülüyordu iştahla kahvaltılarını yaptılar.

Alışveriş merkezine geldiklerinde Murat hoşuna giden şeyleri alıyor Nazan’ın da sevdiği herşeyi almasını istiyordu. İkisi de hoşuna giden şeyleri gördüklerinde çocuklar gibi seviniyor hemen alıyorlardı.

Murat’ın yanında zaman nasıl da çabucak geçiyordu. Nazan birden, “aaa sehpayı unuttuuuk” diye bağırınca herkes onlara baktı. Nazan utanmıştı ama onun bu doğal hali Murat’ın çok hoşuna gitti.

Nazan çok şık bir sehpa gördü, “bunu alalım mı bu çok güzel” dediğinde Murat sehpayı çok beğendiğini ayrıca yatak odası için de bir tane boy aynasının gerekli olduğunu söyledi.

Nazan kendini Murat’ın büyüsüne kaptırmış orada olma amacını bile unutmuştu. İhtiyaçlar bitmiyor aldıkça alıyorlardı.

Murat gıda reyonuna da uğramaları gerektiğini mutfak için de alışveriş yapmaları gerektiğini söyleyince Nazan şaşırarak, “abartmıyor musun?” diye sordu. Murat gülerek, “yiyecekleri kendimiz için alıyorum. Onlar gelene kadar biz evde aç mı duralım” diye espri yaptı.

“Kahvaltılık alırız, hazır yiyecekler alırız, meyvamızı tatlımızı alırız, kuruyemiş cips bira alırız hatta makarna alıp eve gidince sana mis gibi peynirli makarna bile yapacağım” dedi.

Nazan rüyada gibiydi. Her reyonda olduğu gibi mutfak reyonunda da kendilerini kaybettiler. Murat, “az kalsın su almayı unutuyorduk” dedi ve su da alarak artık eve dönmeye karar verdiler.

Eve geldiklerinde ikisi de yorulmuştu. Arabadan indiklerinde Murat Nazan’a anahtarı vererek kapıyı açmasını istedi. Nazan kapıyı açıp Murat’a yardım etmek için geri geldiğinde onun hevesini kırmak istemeyen Murat hafif poşetlerden seçerek Nazan’a verdi. Aldıklarını birlikte taşıdılar.

Hiç dinlenmeden ellerini yıkayıp mutfağa geçtiler. Murat, “sana şimdi kendi ellerimle peynirli makarna yapacağım” deyince Nazan, “bende bu arada aldıklarımızı yerleştireyim” diyerek poşetleri boşaltmaya başladı.

İkisi de yaşadıklarına inanamıyordu...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..