Altbenliğin Değişimi - 3

Kavramlar duyularımızla algıladığımız tüm madde, olay ve olguların zihnimizdeki karşılığıdır. İnsan olarak herşeye ait endindiğimiz bilgi ve tecrübelerimizle zihnimizde adeta evrenin bir örneklemini oluşturmaktayız. Zihnimiz, evreni tanımak ve anlamlandırmak için sürekli veri akışlarını alarak bilgi tasnifi yapmaktadır.

Alt benlik, benlik ve üstbenlik kavramlarına canlı bir kimlik kazandırmak adına bir ağacı örnek almak istiyorum. Alt benlik ağacın köklerini benlik ise görünen ana gövde ve kalın dalları, üstbenlik ise ince dallar ile yaprak, çiçek ve meyveleri temsil edebilir. Buzdağı örneğinin altbenlikteki görünmeyen unsurların çokluğunu ifade etmek üzerine kurulduğunu tahmin ediyorum.

Bir canlı örneği ağaç ise kişiliği daha güzel tanımlayıp açıklayabilir. Köklerimiz, altbenlik; fiziksel ve ruhsal temel yapımızın olduğu bölüm. Bu bölümdeki oluşumların bilgisine ulaşma aşamasındayız. Biyoloji, psikoloji ve tıp bu konularla yakından ilgilidir. Gövde bölgesi, benlik; Dış dünyada bizi biz yapan görünüm, kişiliğimiz, bireysel duruşumuz, benliğimiz.

Orman bilincindeki toplumsallığımız Üstbenlik; Uzaktan ve yukarıdan bakılan orman görüntüsünün parçasıyız bölümde. Bu konuya ait bilincimizi temsil eden üstbenliğimiz. İnsan olarak altbenlik etkisi benliğe hakim olursa toplum içinde sorunlar yaşarız. Altbenliğin fiziksel etkileri benliği ve üstbenliği köreltecek boyutta olmamalıdır. Olanları görüyoruz, bütün benliğini maddesel ihtiras ve suçlar üzerine kurmuş bireyleri. Meksika ve ABD sınırındaki hapishanelerdeki suçluların çete düzeninde yaşamaları. Gerçek dünyadaki huzur, refah, düzenli yaşamak, sosyal etkinliklerden bihaber olmaları. Kendi altbenliklerinin hapsinde ömürlerini harcamaları şiddet üzerine. ABD ve AB deki çatışmaya, suç işlemeye hazır gençleri hep altbenliğin kıskacından kurtulamamışlığın çaresizliği okunur gözlerinde. Bedensel hazzın (esrar, sağlıksız cinsellik, kurasızlık vb.) peşinde her türlü çılgınlığı yapabilecek ve her türlü suçu işleyebilecek durumdadırlar.

Altbenlik yani köklerimizin bize verdiği mesaj hayata sıkı sıkıya tutunmamızdır. Varlığımızı koruyup devam ettirme gücünün bizdeki göstergesidir. Varlığımızı tehlikeye sokan doğa olayları ve tehdit eden diğer canlılara karşı savunma sistemimizdir. Reflekslerimiz, temel dürtülerimiz, savunma mekanizmalarımız hep bu bölgededir. Köklerimizde yani altbenliğimizdedir. İnsanlık tarihi boyunca denetim altına alınması istenen nefsimizdir. Altbenlik bizlerin varlığını korumaya çalışırken kendi kurallarını uygular, benlik ve üstbenliğin kurallarını öğrenmemişse bireye gönderdiği tüm mesaj ve etkiler birey tarafından alınmaz sadece uygulanır bir gölge misali. Altbenli vücut olur, benlik ve üstbenlik onun gölgesi olur.

Yaşama amacını kurallara göre düzenlemiş bireyin ise altbenliğin varlık mesajlarını bastırma eyilimi artar. Zamanla bu mesajlar benlik alanında değişime uğramış olarak ortaya çıkar. Üstbenlik sorunsuz görünmektedir. Bütün acılar benlik bölümünde görülür.

Mutlu insan nasıl olur ? Altbenlik, benlik ve üstbenlik dengesi nasıl kurulur ? Henüz bu soruların cevabı her insana göre değişmektedir. Standardı yoktur. Neden ? Çünkü mutluluk ve uyum kavramı sürekli bir değişkendir. Onu sabitlemeye çalışmamızın olanağı yoktur. Mutluluğu yaşamak bir ormandan geçiş gibidir. Yol ve çevre sürekli değişmektedir. Bizim ormanda ilerlemiz için bir çok davranış şeklini uygulamamız gerekmektedir. Yürüme, zıplama, tırmanma, engelleri kenara itme, yol açma çabası vb.

Mululuk bu yolda ilerlemedir.

Valığının (sağlık, birliktelik, paylaşım) devamını görmektir.

Pragmatik davranmak elbette gereklidir.Bunu yapma biçimimiz çok önemlidir.

Ormanda iken yalnız olduğumuzu mu düşünüyoruz yoksa orada iki, on iki, yüziki, yetmişiki milyon ve altı milyar kişi olduğumuzu da hatırlamakta mıyız.

Dünya tanımaya başladığımız, güneş sistemi ve evren ise henüz tanımadığımız uçsuz bucaksız bir orman gibi.

" Medeniyet altbenliğin doyumu, benliğin duruluğu, üstbenliğin çoskusudur ".Çağdaş

" Bir ağaç olmak tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine" Nazım Hikmet.