Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Altınoluk ’ tan kanyona yürüyüşün ikinci günü : Hep suyun içinde

Altınoluk ’ tan kanyona yürüyüşün ikinci günü : Hep suyun içinde
 

Kaz dağlarındaki kanyona yürüyüşümüzün ertesi günü, 30 Haziran 2006'da iki kişi Altınoluk’tan yürüyüşe başladık (1). Saat 11:54 ile 15:10 arasında sular içinde yürüyerek yüzlerce fotoğraf çektim.

Bir gün önceki yürüyüşümüz suya özlemle geçince bu kez Altınoluk yakınlarına derenin içine girdik hep suyun içinde yürüdük (2). Haziran ayında su çok fazla olmasa da başka zamanlarda oldukça çok olduğunun izleri dere yatağından belli oluyordu. Dışarıya çıkmış ağaç kökleri, yıkılmış, sürüklenmiş ağaçlar, hasarlı duvarlar ve kayalardaki çoşkun akmış suyun izleri kışın ve baharda buralarda çok su sesi olduğunun kanıtlarıydı. Kayaların içinde büyümeyi başarmış ağaçların köklerinin hatta gövdelerinin taş parçalarıyla bütünleştiğini ve birbirleriyle yarışırcasına ışığa doğru yükseldiğini görüyorduk. Oradan çektiğim gökyüzü fotoğraflarının çerçeveleri ağaçlar ve tepelerdeki kayalıklar oluyordu. Rengarenk kuşlar kayalıkların üzerinden ve ağaçların dallarından meraklı gözlerle bizi, yani davetsiz konukları izliyorlardı.

Biz yukarılara doğru giderken, sabah erken yola çıkanlar dönüyorlardı. O kadar yürüyüş boyunca yalnızca birkaç kişiye rastladık. Oysa döndükten sonra denize gittiğimizde sahil tıklım tıklım doluydu. Sahildekilerin çoğunun, denize sırtlarını döndüklerinde görecekleri güzelliklerden haberleri bile olmadığını düşündüm.

Suyun içinde yürüyerek ulaşılabileceğimiz en son noktanın bir gün önce dağlardan doğru yürüyerek geldiğimiz yer olduğunu gördük. Ortalama bir metre derinliğinde buz gibi durgun suyu olan kocaman bir havuzun içindeydik.

Yamaçlarda çıkabildiğim yerlere çıktım. Zakkumların çiçeklerinden kopartıp durgun suyun üzerine attım ve fotoğraflarını çektim. Kurumuş yaprakları benim toplayıp atmam gerekmedi, onlar ağaçlardan dökülüyordu.

Dönüş yolunda da sudan ayrılmadık. Sami suyun içinde taşlarla setler yapıp, taşları yerinden oynatıp suyun akışını değiştirmeye çalışırken ben de gördüklerimin ve görmediklerimin fotoğraflarını çekiyordum. Kanyon yürüyüşünün ikinci gününü sorunsuz ve kazasız bitirip eve döndük. Her şey iyi gitmişti, güzel bir doğa, hep yanımızda akan su, her yere gidilebilecek mükemmel bir yol arkadaşı. Güzel bir yürüyüş olmuştu,

İki günde yürüdüğümüz kanyonun kısacık bir bölümüydü. Daha uzaklarda, gitmediğimiz ve görmediğimiz yerlerde başka güzelliklerin olduğunu biliyorduk. Zamanımız yetmedi oralara gitmeye.

(1) İkinci gün yürüyüş ekibimiz iki fire vermişti, Sami ile birlikte yürüdük.
(2) Altınoluk’ tan kanyona yürüyüşün birinci günü: Suya özlem: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=27582

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..