Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '08

 
Kategori
Kitap
 

Ama hangi Atatürk

Ama hangi Atatürk
 

Taha Akyol'un kitabı, yayımlandığı günlerde televizyon ekranlarında tartışıldı.

Ama, bu tartışmalar, kitabın yakın tarihimiz açısından önemine uygun ölçüde olmadı.

Milliyet blog'ta da bu kitap üzerine yazı yazılmadı.

Oysa, Atatürk'e ve yakın tarihimize, realist ve objektif bakışı deneyen bu kitap daha fazla konuşulmalı ve daha çok okunmalı..

Ben de o tarihlerde elimde başka kitaplar bulunduğundan okuyamamıştım.

Son iki haftadır "Ama hangi Atatürk" ü okuyorum.

Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısı şöyle: "Atatürk resimlerinden birini seçerek öbürlerinden çok farklı, hatta öbürlerine zıt Atatürk kurguları yapmak mümkün ve kolaydır. Sol Kemalistlerin kurguladığı Kalpaklı Mustafa Kemal, Milli Mücadele dönemindeki sol terimleri kullanan Mustafa Kemal Paşadır.Baş dostu Lenin'dir. Doğan Avcıoğlu'nun kurguladığı Atatürk'tür bu..

Attila İlhan'ın "Gazi" si de elbette solcudur, ama daha "Asyalı" dır.(....)Attila İlhan'ın Gazi'sinde Müslüman kimliği ve Asyalı vasfı hayli belirgindir.

Necmettin Erbakan'ın "Atatürk yaşasaydı o da Refah Partili olurdu" sözü, Milli Mücadele'de yoğun bir şekilde İslami terimleri vurgulayan, Kuran'dan ayetler okuyan, dualar eden ve Batı ile savaşan Mustafa Kemal Paşa'ya yönelitir.

Peki hangisi, hangi Atatürk?

Bu soru yanlıştır. Çünkü.... "

Çünkü, Atatürk bir "politikacı" olarak, dönemin özelliklerine, konjonktürün gereklerine göre, tavır ve davranışlar sergilemiştir.

Kurtuluş mücadelesi verdiği Batılı güçlere karşı askeri, siyasi ve ekonomik yardım alabilmek için, Sovyet Rusya'nın ideolojisini benimsemiş, bu nedenle Türkiye Komünist Partisini kurdurmuş, Halkçı programlar yapmış..

İslam dünyasından yardım alabilmek için, İslami terimlerle ve Saltanatı ve Hilafeti korumak söylemiyle politika yürütmüş..

Gün gelmiş "milliyetçi" düşünceyi sahiplenmiş..

Sonuç itibariyle de "Batılı düşünceyi" Cumhuriyete temel yapmış..

Kitapta Atatürk'ün bu "değişken" çizgisi iki temel gerekçeye dayandırılıyor: Birincisi yukarda söylediğimiz gibi, konjonktürel politik tavır; ikincisi, belkide tüm politikacılarda bulunan, daima tepede kalma arzusu..

Yani altmışlı yıllardan sonra Süleyman Demirel'in politik çizgisi, nasıl değişmelere uğramışsa-Nurlu Demirelden, laikliğin koruyucusu Demirele kadar- Atatürk'ün çizgisi de konjonktüre uygun olarak ve klasik politikacı tavrına uygun değişmelere uğramıştır.

İsmet İnönü'nün Atatürk için; "Onun politikacılığı askerliğinden üstündür" sözü, Onu en iyi tanıyan biri olarak, gerçeği yansıtıyor.

Yakın tarihimiz, çoğu zaman ideolojilerin "kör bakışı" ile karartmaya uğratılmışken, Taha Akyol'un temel kaynaklara ulaşarak ortaya koyduğu bu araştırma-inceleme eseri, kafalarımızdaki bulanıklığı gidermesi açısından önemli bir meşale fonksiyonu icra etmiş..

Yirmi birinci asrı yaşayan dünyada, bu türden gerçekleri objektif bakışla ortaya koyan tarih eserlerine, arastırmalarına çok ihtiyacımız var. İçi boş retoriklerin, ütopik yaklaşımların günümüzün gerçeklerine bir fayda sağlamayacağı artık anlaşılmalıdır.

Atatürk ve onun mücadelesi, birilerinin iktidar aracı olmaktan ya da birilerini sürekli bir "zan" altında tutma aleti olmaktan çıkarılmalıdır.

Artık, bir "insan" olarak, muhtemel zaaflarıyla da Atatürk'ü tanımak ve Mücadelesinden gerekli dersi almak istiyoruz. Birilerinin kendileri için, "insan üstü" hale getirerek, iktidar kotardıkları Atatürk'ü değil..

Bu anlamda, Taha Akyol'un eseri, hakettiği ilgiyi görmeli ve mutlaka okunmalı, diyorum..

Emeği için Sayın Akyol'a teşekkür ediyorum..

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..