Amaan bize ne, değil mi?

"M 87" keşfedildi. Ama, bize ne değil mi? Bir gün bizim dünyamızın da bir kara deliğin çekimine kapılacağından, kara deliklerin kabaca; enerjisi tükenmiş, soğumaya ve içe çökmeye başlamış bir güneşin, çekim ufkundaki/alanındaki herşeyi kendine doğru çekmesinden oluştuğundan, hatta bu alandaki ışığı bile kendine doğru çektiği için; fotoğraflandığında siyah göründüğünden ve bu sebeple kara delik diye adlandırıldığından, bu akıl almaz büyüklükteki çekim ve daralma sonucu merkezde sıkışarak biriken küçücük hacimli, devasa yoğunluktaki maddenin 1 çay kaşığı kadarki miktarının tonlarla ifade edilecek ağırlığa denk geldiğinden, zaman denilen göreceli kavramın bile kara deliklerin içinde daha farklı hızlarda aktığından ve nihayet; M 87’ nin bugün itibarı ile yeni keşfedilmiş olan en büyük kara delik olduğundan ve (sıkı durun) kütlesinin, bizim güneşimizin kütlesinden tam “6 milyar 400 milyon kat daha büyük” olduğundan bize ne değil mi?

Hindistan’ daki seçimlerden sonra, dünyanın en yoğun katılımlı demokratik hareketlerinden biri sayılan, heybetli oluşum, Avrupa Parlementosu seçimlerine; kampanya boyunca sırf katılımı artırmak için harcandığı söylenen onlarca milyon Euro’ya rağmen, seçmenlerin neredeyse yarısının (% 43) katılmadığından bize ne?

Bizim yaşadığımız coğrafyada sınırlar, hala kanlı savaşlar ve çatışmalarla değiştirilmeye çalışılmaktayken; dünyanın başka yerlerinde “küresel ısınma” denen tehditkar gerçeğin, artık, ülkeler arasındaki sınırları bile değiştirmeye başlamış olmasından (İtalya- İsviçre arasındaki sınır) bize ne?

Oysa, küresel ısınma, susuzluk ve kuraklık bizim de sorunlarımız. Bizim ülkemizde de sonuçları gözlenmeye ve yaşanmaya başladı bile. Oysa, Avrupa Parlamentosu bugün, dış politikamızdaki ana hedeflerimizden biri, varmayı düşlediğimiz ülkesel menzilimiz. Oysa, dünya dediğimiz ve malı(!) uğruna canlarımızı paraladığımız, gözümüzü kırpmadan kanlarımızı ve başkalarının kanlarını akıttığımız bu geçici konuk evinin sonunun, bir kara delikte kaybolmak olduğu da bizim gerçeğimiz... Ama bütün bu gerçekleri hayatlarımızın, milyonlarca ışık yılı uzaklıkta keşfedilmiş olan M 87 kadar uzak durmaktalar bize...

Halk arasında söylenen süper bir deyim vardır: “İnsanın neresi ağrırsa, canı orasındadır!” diye. Katılıyorum. Kendi ülkemizde bu kadar çok problem varken, bireysel sorunlarımız bizi boğmaktayken, geçim sıkıntısı canlarımıza tak etmekteyken, ülkemizde çatışmalarda insanlarımız ölmekteyken; yani “canımız kendi ağrıyan yerlerimizdeyken!”; belki, yukarıda saydıklarımızın bize milyonlarca ışık yılı uzakta görünmesini doğal karşılarsınız, bizim yaklaşımımızı da fazlasıyla romantik bulursunuz. Ama yine de; hayatınızın, çevrenizdekilerin hayatlarının, geçmişlerinizin, geleceğiniz dediğiniz ve sandığınız şeylerin vs., kısacası; “herşeyin ama, bildiğiniz/bilmediğiniz herşeyin, bir gün bir kara delikte sıkışıp yok olacağını” hatırlatmak isterim size... Belki, durup bazı şeyleri bir kez daha düşünmek istersiniz...

D. Dara KILINÇ

ddarakilinc@hotmail.com