Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Amman! Onlara hizmette kusur etmeyin!!!

Amman! Onlara hizmette kusur etmeyin!!!
 

Bahar ayları ile sıklaşan dilenci trafiği son hızla devam ediyor. Eline çocuğu alan dilenmeye çıkıyor. En fazla yirmi, yirmi beş yaş arası olan ve gayet sağlıklı görünen bu kadınlar bir haylide artistler.

Geçen gün bir abonemle muhabbet ediyorduk. Yarım saat içinde iki tanesi geldi kucağında çocukla.

Birine dedim ki; gayet sağlıklı ve genç görünüyorsun, niye çalışmıyorsun?

Bin bir hışımla bana dönerek “sen çalışmaya devam et dedi.”

Yani sizin gibi enayiler oldukça bizim çalışmamıza ne gerek var demek istiyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse haklılar aslında. Biz ve bizim gibi enayiler oldukça daha kaç kişiyi doyururuz bu ve buna benzer kim bilir? Hem de tepeden tırnağa. Bizim çocuklardan birine dedim ki geçen gün, “çok güzel sakat numarası yapıyor da:))” sende çıksana dedim; yüzünü gözünü biraz kirletir, biraz paçavra giyinir, birkaçta kısa dua ezberlersen buradakinden çok daha fazla kazanırsın.

—Abla ne diyorsun sen dedi; deli misin? Şişlerler adamı. Önce derneğe üye olacaksın, aidatını yatıracaksın. Sonra bölgen belirlenecek o bölgede çalışacaksın. Gündüz işini bitirdikten sonra da Mercedes gelip seni alacak. Bunlar birçok kurumdan daha organize çalışırlar ve yabancının kokusunu yüz kilometreden alırlar. Yok, kalsın! Ben maaş almadan da çalışmaya razıyım. Yeter ki karnım doysun. Hiç olmazsa yaşarım dedi.

Ama düşünüyorum da bir taraftan, onlarda haklı. Altı ay sezon şunun şurasında. Yazın biriktirip kışın yiyecekler. Kolay da sayılmaz hani işleri. Kapı kapı dolaş, zaten işlerinin kesatlığı nedeniyle sinirleri tepesinde olan esnafın çoğundan fırça ye? Kolay mı? Başka şeylerde teklif edenler oluyormuş. Bak sen şu densizlere. “Güya merdiven yıkayıp cam silerlerse, istedikleri paranın kat be kat fazlasını vereceklermiş.” Siz adamlara küfür mü ediyorsunuz Allah aşkına. Bugüne bugün onlar altlarında mersedesleriyle gezen dilenciler. Onlara temizlik teklif edilir mi? Onlara öyle temizlik memizlik teklif edip de adamların prestijini niye sarsarsınız? Deli bunlar ya. Onlar pis giyinirler ama temiz iş yaparlar. Vergi yok, algı yok, hesap soran yok? Ama siz… Siz kalkıp adamların prestijini sarsan işler teklif ediyorsunuz. Çok ayıp valla. Duymayayım bi daha. Yoksa sizleri dilencilik gibi asil bir mesleği küçük düşürmekten içeri attırırız. Biliyorsunuz gazetelerde yayınlanan yazılar veya haberler savcılığa suç duyuru olarak kullanılabilirler.

Onun için oturun oturduğunuz yerde ve dilenciler geldiğinde saygıda kusur etmeyin. Çayını kahvesini söyleyin. Dilencileri de yolculamadan, “yani adamların işini görmeden göndermeyin.” Ya siz ne yapıyorsunuz? Hadi başka kapıya; hadi başka kapıya. Yok abi olmaz öyle. Hepiniz aynı şeyi söylüyorsunuz. İş yok, iş yok. Hepiciniz yalan sülersiniz işte. Onlar nasıl geçinecek! Onlar da Allahın kulu değil mi? Onlarda bu ülkenin bir vatandaşı değil mi? Arada onları da idare edeceksiniz. Dilenciler açken siz tok yatmayacaksınız.

Ayrıca çok duygusal insanlardır onlar. Onun için lütfen dilencilerimizin kalbini kırmayınız. Dediğim gibi çayını kahvesini eksik etmeyiniz. Hizmette kusur etmeyiniz. Yoksa bi ilenirler feleğiniz şaşar valla. Aman haaaa!!!

Kısacası onlar her yerdeler. Aklınıza hayalinize gelmeyecek en uç noktalarda bile karşılaşıyorum onlarla.

Ya işin diğer boyutu? Şimdi bir de esnaf cephesinden bakalım olaya. Düşünsenize dükkânı açmışsınız. Gün yarı olmuş hala siftah yapmamışsınız. Fakat yarım günde gelen dilenci sayısı ortalama beş. Bunun daha pazarlamacısı var, tanıtımcısı var, reklamcısı var, ”benim gibi:))” tahsilâtçısı var. Maliyeden geliyoruz korkutmacası ile maliye gazetesi satanı var. Dolandırıcısı var. “Sahte para vs vs.si var. Ya esnaf! Esnafın neyi var? Dükkânı. Yalnızca bir dükkânı olması yeterlidir bunca taciz edilmek için.

Tabii ya. Var mı öyle vatan toprakları üstünde sermayeyi tek başına yemek. O dükkânlarda herkesin hakkı var. Onlar açsın yeter ki. Yiyici çoook!

Afiyet olsun!

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..