Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '10

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Ana haberlere giremeyen"yavru" haber

Ana haberlere giremeyen"yavru" haber
 

Baba Mehmet Üçer


Türkiye, Konya'nın Kulu ilçesinde bir metruk besihanede ölen 4 çocuğa yanıyor.

Lâkin sansürlü yanıyor...

Çarşamba günü, az seyredilen ara haber bültenlerinde, meselâ Habertürk'ün 15:00 haberlerinde bildirilen haberler, çok seyredilen akşam haberlerinde yok.

Bugünkü yazımı ara haberlerde aldığım bilgilere istinaden yazacağım için, Çarşamba akşamı “ana haberler”i dikkatle seyrediyorum. Flash, Shov, Star, Foks, KanalD ana haberlerinde, konu uzun uzun verildiği halde gün içindeki ayrıntılar verilmiyor.

Neydi o ayrıntılar?

Yaşları 4 ile 11 arasında değişen 4 çocuğunu kaybeden baba Mehmet Üçer (31), AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 12 yıl önce eşi Nazmiye ile imam nikâhıyla birlikte yaşamaya başladığını, resmi nikâhı imkânı olmadığı için yaptıramadığını, Saime (4), Aynur (7), Ozan (10) ve Ebru (11) adlarında dört çocukları olduğunu belirten Üçer, şunları söyledi:

''Çocuklarım çok sıkıldığı için hep birbirleriyle oynamak zorunda kalıyordu. Bugüne kadar başıma ne geldiyse hep maddi imkânsızlıklardan geldi. Ben çocuklarımın iyi şartlarda büyümesi ve okuyabilmesi için 8 yıldır ayağıma ayakkabı bile almadım. Çocuklarımın okuyup hayatlarını kurtarmasını istiyordum.” (Haber7)

Bunlara ilave olarak TV’ye göre, baba Üçer’in şunları da söylemiş: “Çocuklarımın hiç oyuncağı olmadı… Oyuncakları olsaydı belki şimdi hayattaydılar… Çocuklarım oynayacak bir şeyleri olmadığından, oyun için o buzdolabının içine girdiler.” (Habertürk, 01 Eylül 2010, 15:00 haberleri)

Bunları işitince, aklımıza, Erdoğan’ın her fırsatta, koli koli oyuncak dağıttığı ve bunun da medya tarafından gözümüze gözümüze sokulduğu aklımıza geldi.

Lâkin Kulu’daki bu yoksul çocuklara Başbakan’ın oyuncakları ulaşamamış!

Tıpkı milyonlarca başka çocuğa da ulaşamadığı gibi!

Hadise, başlı başına yürek yakıcı…

Babanın açıklamaları ise iç acıtıcı, vicdan sızlatıcı…

Fukaralığın bu boyutlarını görünce insanın aklına;

Kriz teğet geçti,

Türkiye çağ atladı,

Geliştik, ilerledik, zenginleştik,

Kişi Başına düşen Milli Gelir (KBMG) 10 bin doları aştı açıklamaları, istatistikleri geliyor.

Bu gelişme, bu zenginleşme şu Kulu’lu aileye,

Silvan’da iftariyelik bir lokma bulamadığı için canına kıyan Hacı’nın ailesine,

30 lira yevmiyeyle çalıştığı inşaattan düşerek ölen üniversite öğrencisi Ömer Çelik’e ve ailesine neden hiç yansımıyor?

Bu yoksulların payına, şu 10 bin dolardan niçin hiçbir şey düşmüyor?

İnsanın aklına bir sual daha geliyor:

8 senedir ayakkabı bile alamayan bu fukaralar, o günden bugüne kime oy veriyorlar?

Bu sual mühim!

Çünkü biliyoruz ki, AKP en fazla oyu yoksul kesimden alıyor. Yoksul iller, ilçeler, semtler adeta AKP’nin oy deposu… AKP onlar sayesinde iktidar oldu, onların oylarıyla iktidarını sürdürüyor.

Mehmet Üçer ve ailesi, Silvanlı Hacı ve ailesi, Ağrılı Ömer ve ailesi büyük ihtimalle oylarını baştan beri AKP’ye verdiler…

Milyonlarca yoksul gibi…

Peki, AKP iktidarı onlara ne verdi?

Hiçbir şey!

Oyuncak bile!

İftarlık bile!

Öğrenim bursu bile!

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..