Analar doğuruyor, kızlar doğruyor...

Bu ülkenin siyasi gündemi hep toz duman..
Şöyle siyasetin kendi kulvarında ve normal şartları içerisinde akıp gittiği, bizim de "gerçek gündem" lerimizi konuşup tartıştığımız günlerimiz olmayacak mı..?

İddianame'ydi, Ergenekon'du derken iki vahim olay kaynadı arada..
Birisi Prof. Olcay Tiryaki'nin hukuk mezunu kızı tarafından katledildiği, ikincisi de yine aynı şekilde elli yaşlarındaki bir annenin, otuzlu yaşlardaki açık öğretim öğrencisi kızı tarafından doğrandığı olaylar..
Birisi İstanbul'da ikincisi Konya'da gerçekleşti.

Şu soruyu sormaya cesaretimiz mi yok, yoksa gündemin kalabalığından fırsat mı bulamadık; "Kızlarımıza ne oluyor..?"
Anneler doğuruyor, kızlar "doğruyor..."
İkinci olayda kız, kelimenin tam anlamıyla "doğramış" annesini..
Üstelik pişmanlık hissi de duymuyor..

Anneler ve kızları arasında "özel" bir ilişki ve özel bir bağ vardır. Bu özel ilişki, belli bir çağda çekişme, kıskanma gibi mayahoş duygular da yaşatır..
Ama bizim geleneksel hayatımızda, özellikle de kızlar sonunda anneye tam bağlılık gösterir.
Anneye de babaya da..Bu yüzden kız "hayırlı evlat" tır..
Oğullar, evlenir "el kızı" alırlar ama kendi kızlarımız, yaşlılığımızda, zor zamanlarımızda sahip çıkar bizlere..
Çünkü kızlar daha bir merhamet dolu, daha nahif yaratılışlıdır..
Biz hep böyle gördük böyle yaşadık, toplum olarak..
Şimdi bu son iki olay, insanın kanını donduruyor..
Kızlar annelerini doğruyorlar resmen...Kendilerini doğuran analarını..Halbuki kendileri de bir "ana" olacaklar nihayetinde..
"Kızlarımıza neler oluyor..!?? "
Bu soruyu cesaretle sormalıyız kendimize...Onları böyle "hasta" eden nedir, araştırmalıyız..Hem de bütün işimizi gücümüzü bir kenara bırakıp acilen bu sorun üzerine eğilmeliyiz..
Erkek çocuklarının anne ve babalarına, özellikle delikanlı çağlarında, zülum yaptıklarına çok şahit olmuşuzdur. Bu çalkantılı çağ geçer nihayet.. Ama kızlarımızın böylesine vahşi birer katillere dönüşmesi, üstelik de "kurban" larının anneleri olması bambaşka bir şey..
Bu bizim bilmediğimiz , tanımadığımız yeni bir hastalık..
Allah korusun, bu hastalık yaygınlaşmadan bir çare bulunmalı..
Aklı başında, sorumluluk sahibi ve görevli herkes acilen iş başına..!
Daha fazla gecikmeden..!