Anasına bak kızını al...

Şu memlekette “ana” kavramı o kadar çok yerde kullanılıyor ki;

Anavatan, Anadolu, Anayasa, Ana sorun, Anasının kuzusu, Anasının gözü,  Anam avradım olsun gibi…

Şu sıralarda öğrencilerimiz gibi devlet memuru olmak için çırpınan birçok vatandaşımız da bir o sınava giriyor bir öteki sınava.

“Sınav manyağı” olmuşken kazara yanlarına gidip sorsanız ne haber nasıl oldu diye;

Ne olacak “anamdan emdiğim süt burnumdan geldi” diyecektir…

Aman güzel dursun, şık göstersin diye tonla para dökerek aldığın kundura, nasırlı ayağını sıkmaya başladığında da kullandığın ilk cümle ne olur? Of anam of…

Ülkeye gelecek belaları savuşturmak topraklarına göz dikmiş olanları saf dışı bırakmak için göğsünü hain kurşunlarına siper eden askerlerimizin, şehitlerimizin göğsüne kahpe bir kurşun saplandığında söylediği ilk cümle de “yandım anam” olur…

Hemen yüreğinizi karartmayın, içinde “ana” olan çok da güzel sözlerimiz de var.

Örneğin; “Bağdat gibi diyar ana gibi yar olmaz. Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar. Cennet anaların ayağının altındadır” “Anasına bak kızını al” gibi unutulmayacak düzeyde her dönemde her koşulda yön vermiş olan sözler…

Analarımız hatırlamadığımız baş tacı etmediğimiz kaç yer var bilmiyorum ama ne acıdır ki biriyle kavga ederken birine çok kızıp içimizden ya da ağzımızı yaya yaya küfür ederken de kullandığımız cümlelerin içinde de bolca “ana” geçer. “Senin ananı avradını…” “Hay anasını şey ettiğimin çocuğu” gibi…

Umarım başta öğretmenlerimiz olmak üzere herkes bu tür cümlelerin kullanılmaması için gerekli önlemi alırlar/alırız…

Şu sıralarda da “barış süreci” diye bir moda var, onu anlatacak en iyi cümlenin başına da “anaları” koymuşlar, neymiş “analar ağlamasın”

Sanki analar sadece çocukları şehit olunca ağlıyorlarmış gibi, sanki o gencecik çocukların şehit düşmesinde hiç suçları hataları yokmuş gibi…

Üstelik analar sadece çocukları şehit olunca ağlamıyorlar ki;  ben senenin 290 gününü ağlayarak geçiren nice analar tanıyorum, ne halini hatırını soran var ne de ağladığını gören…

Analar çocuklarının tırnağına zarar gelse ağlıyor, hasta olsa, düşse, bir yeri yaralansa, okula gitse okuldan mezun olsa, nişanlansa, evlense, askere gitse, çocuğu olsa, zengin olsa fakirleşse iflas etse velhasıl analar çocuklarının her şeyine ağlıyor sadece şehit olduğuna değil. Ağlatmayacaksanız hiç ağlatmamayı deneyin de göreyim sizi…

***

Neyse uzatmaya gerek yok bugün “Anneler günü…”

Gönül isterdi ki yılda sadece bir gün değil hemen her gün her şeyimizi borçlu olduğumuz “analarımız” hatırlansa, sevgi ve saygıyla elleri öpülse…

Olmuyor tabi, haklısınız bazen zaman bulunamıyor bazen şartlar izin vermiyor.

Şu anda “anaları” yanlarında olan herkese âcizane tavsiyem, ona sımsıkı sarılın, öpün, kıymetini bilin ve mutlaka özür dileyin, teşekkür edin. Uzaktaysanız hiç beklemeden arayın gönlünü alın, emin olun sizden ne bir lütuf ne bir hediye bekliyorlar…

Eğer onları ebediyete uğurladıysanız saygınızı sevginizi özleminizi ağlayarak değil de en güzel en unutulmaz anlarınızı hüzünle değil “neşeyle” anarak, ( Neşeyle; çünkü onlar sizi hep böyle görmek istediler) imkânınız varsa mezarlarını ziyaret ederek gösterin…

İnanın çocuklar ana ve babalarını kaybettikleri gün büyüyorlar, hem de inanılmaz bir hızla. Onun için kaybedecek bir tek anınız bile yok, annenizin “anneler gününü” kutlamak için, hayat su gibi akarken ve çok geç olmadan, elinizi çabuk tutun olmaz mı?

Giden geri gelmiyor sakın unutmayın.

***

Başta ülkemizin var olmasını, düşman işgalinden kurtulmasını sağlayan M.K. Atatürk ve silah arkadaşlarının analarının;

Son yıllarda bir hiç uğruna siyasetçilerin kaprislerine, çıkarlarına ve akılsızlıklarına feda ettiğimiz gazi ve şehit analarının;

Ve tüm dostlarımın analarının “Anneler Gününü” en kalbi duygularımla kutluyor büyük küçük bütün annelerin önünde sevgi ve saygıyla eğiliyor ellerinden öpüyorum…

Aramızdan ayrılan başta canım annem Zarife Özgenç olmak üzere tüm dostlarımın “analarına” Allah’tan sonsuz rahmetler diliyorum.

Bu arada dün Hatay/Reyhanlı da meydana gelen, ülkeyi hüzne boğan menfur saldırıyı ve ona sebep olan tüm siyasetçileri şiddetle kınıyorum.

İyi pazarlar…

Erdoğan ÖZGENÇ