Ankara'da yaşamak - Sol şerit

Türkiye’de yaşamak insanı zinde tutar arkadaşım. Özellikle Ankara’da. Bu arada ben Abdi. Bu ve diğer hikayelerin kahramanı veya anlatıcısıyım.

Sabah uyanırsınız, duşunuzu alır, tıraşını olur, güne zinde ve çevik başlarsınız. Arabanıza biner ve çalıştırırsınız. Teybe de güzel bir müzik açtın mı her şey yolundadır...

Ana caddeye çıkana kadar, irili ufaklı bir çok bonusu toplarsınız... Hele o mazgallar, kanalizasyon hatları niye yoldan yüksekte yapılır hala anlayabilmiş değilim. Bir yanım mühendis olarak çözemiyor, işletmeci yanım bir çok fikir üretiyor, tövbe tövbe diyerek geçiştiriyorum. Yüzümde gülücükler açıyor, araba o çukurlara düştüğümde bana küfrederken.

Biz Ankara’lılar yol şeritleriyle son yıllarda tanıştık. Ondan önce yollarımızda şerit çizgilerimiz yoktu. Eeee bize de nasıl kullanıldığını kimse söylemediğinden, biz genelde şeridi ortalarız.

Ankara’da ana yollar şehir isimlidir veya biz adlarını bilmiyoruz. Mesela, Samsun yolu, Konya yolu, İstanbul ve Eskişehir yolu... İşin güzel yanı en azından şehirler arası yolculuklarda yönümüzü şaşırma olasılığımız düşüyor.

Ana yollarımız en az 4 şeritlidir. Yola çıktık mı yarış başlar. Kurallar söyle; En kısa zamanda sola geçmek ve oradan her ne olursa olsun ayrılmamak. Hatta yarış güzergahı dönemeçli ise, yani sağa dönmeniz gerekiyorsa, kesinlikle döneceğiniz yere kadar soldan gidip, aniden sağa kırmanız gerekiyor, yoksa elenirsiniz. Geniş yollarda bizde sağ şerit ve solundaki şerit kesinlikle kullanılmaz.

Birde yarışmaya katılmayan azınlık bir kesim var. Onları hiç anlayamıyorum. İstiyorlar ki her şey akıl ve mantık çerçevesinde olsun. Ulan bu yarışma, at yarışının ne mantığı var peki derler adama. Yok efendim yol boşsa yolun en sağında gidilirmiş. Tövbe tövbe keyfimin kahyası mısın, saygılı ol kardeşim, burası özgür bir ülke. Sol şeridi işgal etmeyecekmişim, yok efendim 4 şeritli yolda 4 araba aynı hızla, aynı hizada gidilmezmiş, vay efendim sinyal verecekmişim, birde önümdeki araba durduğunda sağıma soluma bakmadan şerit değiştirmeyecekmişim, en akıl almazı gerekiyorsa frene basıp duracakmışım.

Bu tiplerle karşılaşınca insanın siniri bozuluyor. Onun dışında yarışmayı soruyorsanız, çok keyifli ve eğlenceli gidiyor, güle oynaya yuvarlanıp gidiyoruz. Yalnız bir şeyden bahsetmeden geçemeyeceğim, yarışma ve ünümüz tüm şehirlere yayılmış, uzun yolda 06 plaka gören korna ve selektörle bize selam veriyorlar. Eyvallah gardaşım deyip selamı alıyoruz bizde tabi ki ....