Ankara teröre teslim! Terör 'ustalar'ın işini zorlaştırıyor.

 Ülkemizde son dönemlerde artan kanlı olaylar, giderek alışkanlık yaratmaya başladı. İnsanoğlunun yapısı gereği, göre göre, yaşaya yaşaya, bazı olayları kanıksıyor ve belli bir dönem sonra tepki göstermez oluyor. Bunun son örneğini başkent Ankara’da yaşadık.

Tam olarak belirlenemeyen, kimine göre terör, kimine göre tüp patlaması, ama neticede çok kötü bir olay bu kez, başkent Ankara’nın kalbi Kızılay’ın en hareketli caddelerinden, her gün binlerce kişinin kullandığı, yüzlerce esnafın çalıştığı, binlerce kişinin otobüs, dolmuş ve metroya gitmek için geçtiği Kumrular Caddesi’ni vurdu.

Caddeye park edilen araçtaki bombanın patlamasıyla 3 kişi öldü, 10’u ağır 34 kişi yaralandı.

Olayla ilgili çelişkili açıklamalar devam ediyor. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in basın toplantısında yaşamını yitiren vatandaşların sayısını açıklarken “3 adet vatandaşımız” ifadesini kullanarak, nasıl da ‘ustalık dönemi’ bakanlarından olduğunu herkese gösterdi!

Mübarek, sanki manavdan sayı ile elma alıyor!

Usta bakanlarımızdan İdris Naim Şahin, 61. AKP hükümetinin en ilgi çeken bakanlarından birisi. Gerçek bir usta(!) Yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır dercesine, her konuda öne çıkıp, ustalığını(!) konuşturuyor.

İşte Sayın Bakanın “ustalık” açıklamalarından bazıları:

* Hastalar, yani yaralılarımız, acilen Ankara’daki hastanelerimize intikal ettirildiler.

* Yaralı sayısı konusunda şu an itibariyle 15 önemli yaralı olduğu, bunların 5 tanesinin ciddiyet arz ettiği bilgimiz var.

* 3 adet maalesef vatandaşımızın patlamadan dolayı can kaybına maruz kaldığı bilgisi var elimizde.

* Kara harekâtı her an olabilir…(Bu söz üzerine Başbakan Erdoğan’dan “fırça yemişti.)

* Hakkâri Çukurca’daki saldırının ardından Zap suyunda bulunan şehit uzman Çavuş Erhan Ar’a ait olduğu açıklanan cenaze için “ceset parçaları” diyerek, şehitlere karşı olan duyarlılığını(!) göstermişti.

 Geçen hafta uzun metrajlı film olarak yayınlanan MİT-PKK görüşmeleri ile ilgili ülkemizde tartışmalar devam ederken, böylesi bir patlamanın olması, insanın aklına değişik senaryoları getiriyor.

Terör hedef gözetmeden yapılan bir eylemdir. Kişisel terörü önlemek neredeyse imkânsızdır. PKK ile görüşen istihbarat görevlilerimiz, bu tür eylemler yapılmadan, bu tür eylemlerin hazırlıkları yapılırken neredeydiler?

Olayla ilgili bazı televizyon kanalına çıkan görgü tanıkları, olayın terör olayı olmadığın, gördükleri manzarayı anlatarak işaret ettiler. Mesela bir görgü tanığı: Patlamadan hemen önce alev alan bir piknik tüpünün bir aracın altına doğru itildiğini, patlamanın bundan kaynaklandığını iddia ediyor.

Tabi bu durum, birkaç saat boyunca, patlamanın nedeninin anlaşılamamasına yol açtı. Aynı olayı doğrulayan başka bir görgü tanığı; “korkunç bir patlama oldu. Bir tane yanar vaziyette piknik tüpü gördüm ve onu birileri ayaklarıyla hatta binadan dışarı atmaya çalıştılar” diyerek, diğer görgü tanığının ifadesini doğruluyor.

Ancak patlamadan sonra olay yerinde yapılan ve televizyon kanalları tarafından gösterilen bazı metal parçaları ve çiviler, olayın bir terör olayı olduğunu gösteriyor.

Planlanmış, bilinçli şekilde uygulanmış bir terör olayı ile karşı karşıyayız. Devletin en tepesinin hemen yanı başında gerçekleştirilen bu eylem, terörün hangi boyuta ulaştığını gösteriyor.

Biz ülke olarak terörle mücadele edenleri darbeci diye içeri tıkarken, terör örgütüne gösterilen müsamahaların sonucu, kendini böyle gösterdi.

Terör eyleminde ölen 3 tane(!) vatandaşımıza tanrıdan rahmet, yaralanan 34 tane(!) vatandaşımıza da acil şifalar diliyorum.

Olay failinin en kısa sürede yakalanıp, birkaç yıl yattıktan sonra serbest bırakılacağını bile bile biran önce yakalanmasını talep ediyorum.

Ve “ustalar”a başarılar diliyorum.